Boğaziçi Yöneticiler Vakfı Olarak Yükselen Tansiyonun Bir An Önce Düşürülmesi Gerektiğine İnanıyoruz.

Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan Rektör ataması sonrasında çok yönlü tartışma ve olayların yaşandığını derin bir üzüntüyle izlemekteyiz. Alınan kararlar ve meydana gelen olaylarla ilgili yorumların sadece yurt içinde değil uluslararası boyutta da gündem olması konunun önemini daha da arttırmaktadır.

Yapılan atamanın yürürlükte olan kanun ve yönetmeliklere uygunluğu konusunda açık bir kabul varken, atama yöntemi gibi geneli ilgilendiren siyasi bir konunun, sadece Boğaziçi Üniversitesi üzerinden tartışılmasını doğru bulmuyoruz. Boğaziçi Üniversitesi gibi güzide bir eğitim kurumuna Rektör olarak atanması düşünülen kişide bulunması gereken özellikler hususunda çeşitli tartışmaların olmasını normal karşılamaktayız. Ancak bu konuda herkesin mutabık olacağı bir çözümün bulunmasını da mümkün görmemekteyiz.

Rektör ataması sonrası ortaya çıkan tartışma zemini, sosyal medya üzerinden yapılan yönlendirmelerle ciddi bir kaos ortamına dönüştürülmeye çalışılmış, çeşitli siyasi parti temsilcileri ve marjinal gruplar olaylara müdahil olmuştur. Ayrıca Üniversitemiz bünyesinde gerçekleştirilen bir sergide, Müslümanların en kutsal değerlerinden Kabe-i Muazzama’yı tahkir eden bir resmin yer alması, bizleri olduğu kadar kamuoyunun çok büyük bir bölümünü de rencide etmiştir. Bu olay sonrasında çeşitli taşkınlıklar ve sokak olayları meydana gelmiş, sürece kolluk kuvvetleri müdahil olmuş ve bazı öğrencilerin gözaltına alınması gibi hiç arzu etmediğimiz manzaralar ortaya çıkmıştır.

Bizler Boğaziçi Üniversitesi mezunları tarafından kurulmuş, hem Üniversitemizin öğrencilerine hem de mezunlarına birçok açıdan destek olmayı amaçlayan Boğaziçi Yöneticiler Vakfı olarak, tüm bu sevimsiz gelişmelerden büyük bir üzüntü duymaktayız. Yürürlükteki kanun ve yönetmeliklere uygun olarak yapılan rektör ataması konusunda yapılan/yapılacak demokratik eleştirilere saygı duymakla birlikte, Üniversitemize ve toplumun değer yargılarına zarar verecek tutum ve davranışlardan uzak durulması gerektiğini düşünüyoruz. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve okulumuzu seven tüm kişi ve kurumların da benzer bir yaklaşım sergilemesini bekliyoruz. Meydana gelen olaylar sırasında öğrencilerimizin gözaltına alınmaları, yıpratılmaları, kötü muameleye maruz kalmalarının bizleri derinden üzdüğünü de bu vesile ile kamuoyu ile paylaşmak isteriz.

Boğaziçi Üniversitesi göz bebeğimizdir!

Üniversitemizin yıpratılması ve gereksiz tartışmalara malzeme edilmesi, mezun ve öğrencileri olarak bizleri üzdüğü gibi halkımızı da rahatsız etmektedir. Bu nedenle üniversitemizdeki tansiyonun acil olarak düşürülmesi gerektiğine inanıyoruz.

Saygılarımızla

BOĞAZİÇİ YÖNETİCİLER VAKFI

Platformunuzu seçin ve paylaşın.