BYV Basın Bildirisi
Osmanlı Devleti sonrasında Ortadoğu bölgesindeki insanlar huzura hasret kaldılar..
Birçoğu, sun’i sınırlarla ayrılmış onlarca ülke, üzerlerinde oynanan oyunların da tesiriyle enerjilerini çoğu kere birbirlerine karşı boşuna tüketti/tüketiyor…
Tam ortalarında ise, yaklaşık bir asırdır var olmaya çalışan İsrail, saldırgan bir tutumla ve bölge dışındaki bazı ülkelerin de desteğini arkasına alarak, o coğrafyanın insanına zulmediyor, doğduğu ve yaşamakta olduğu topraklardan çıkarmaya çalışıyor, meşru müdafaa haklarını terörist saldırı olarak nitelendiriyor.
Korkumuz odur ki bu saldırılar ne ilk ve ne de son olacaktır. Ta ki bölge insanı yek vücut olabilsin, aralarındaki sun’i ihtilaflara son versin, başlarındaki idarecileri seçerken azami dikkat göstersin.
Son Gazze saldırıları, İsrail yönetiminin vicdani seviyesi/seviyesizliği kadar, kararlılığını ve bir asır önce geldiği topraklarda kalıcı olma isteğini de göstermektedir.
Yüzyıllardır bu toprakların sahibi olan milletlerin mensupları da en az bu işgalci güçler kadar dirayetli ve güçlü olmalı; dayanışma ruhunu en yüksek seviyede tutmalıdır.
Bu kadar ölçüsüz güç kullanmak, çoluğu, çocuğu, kadını, ihtiyarı ateş altında bırakmak, insan olana yakışmaz. Kitabi bir din mensuplarına ise hiç yakışmaz.
Boğaziçi Yöneticiler Vakfı olarak, bu insanlık dışı saldırıları şiddetle kınıyoruz. Tüm dünya milletlerini de bizimle birlikte insanlık dışı saldırıları kınamaya, Gazze’de süregelen bu vahşeti durdurmaya, dünyanın hangi bölgesinde olursa olsun zalimlere karşı bir ve beraber olmaya davet ediyoruz.
Boğaziçi Yöneticiler Vakfı
Mütevelli Heyeti