Darıca Hayvanat Bahçesi’ni Gezdik
Öğrenci ve Mezunlarla İlişkiler Komisyonu olarak planladığımız Darıca Gezimizi 9 Haziran Cumartesi günü gerçekleştirdik.
Gezimizde çocukların çok olması yüzümüzü güldürdü ve daha Boğaziçi Konak’tan yola çıkmadan güzel bir gün geçireceğimiz anlaşılmıştı. Vakıf gönüllülerimizden Sadık Albayrak Bey Darıca Belediye Başkan Danışmanlığı görevini yürütüyor bir zamandır. Darıca’ya kendisinin nazik davetiyle gittik. Özellikle de çocuklarımızın, yaz tatillerinin ilk gününde böyle güzel bir gün yaşamalarına vesile olması hasebiyle, bizlere bu imkânı sunan Sadık Bey’e teşekkürlerimizi sunarak yazımıza başlamak isteriz her şeyden evvel.
Darıca gerek tarihi geçmişi ve gerekse doğal güzellikleri bakımından kayda değer bir bölge. Sahile 16 km kıyısı bulunan askeri bölgenin taşınması ile buraların neredeyse en güzel deniz manzarası halka açılmış. Tabii bunda Belediye Başkanı Sayın Şükrü Karabacak Bey’in büyük emekleri var. Üzerindeki devasa bayraktan dolayı Sancak Tepesi diye adlandırılan bu tepede Sevgi Parkı olarak anılan bir park ve belediyenin sosyal tesisi niteliğinde bir restoran bulunuyor. Manzara gerçekten harika… Darıca sahilindeki o muhteşem park ve içerisine dikilen 200 çeşit bitki-ağaç türü Darıca’ya ayrı bir güzellik kazandırmış. Minyatür bir botanik bahçesi denilebilecek nitelikte. Başkandan öğrendiğimize göre, burayı gerçekten bir botanik park haline getirmek gibi bir düşüncesi de varmış. Darıca’da adeta marka olacak sahil parkı belediye başkanı Şükrü Karabacak’ın verdiği bilgiye göre Belediyenin kendi imkânı ile proje maliyetinin yarısına ve 8 ayda tamamlanan bir parkmış. Parkın ortasındaki Hilal ve Yıldız Selçuklu Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyetini temsil eden muhteşem bir motif olarak adeta Darıca’nın simgesi haline gelmiş. Darıca ile ilgili bütün görsellerde, reklam materyallerinde ve promosyonlarda bu yapı kullanılır olmuş. Ayrıca Darıca’nın son bir kaç yıldır “İller Buluşuyor, Kültürler Kaynaşıyor” adında bir projesi de halktan yoğun ilgi görmekteymiş. Farklı illerden her derneğe bir yer tahsis eden Belediye, her sene yaz mevsiminde bir ay boyunca Türkiye’nin neredeyse bütün illerinin, Darıca’da o yörenin halkı tarafından temsiline imkân veriyormuş. Halk bu projeyi çok sahiplenmiş gibi görünüyor. Biz de bütün bu hizmetlerine tanık olduğumuz ve gezimiz boyunca Darıca’da bize bizatihi eşlik ederek nazik ilgisini, misafirperverliğini esirgemeyen samimi insan Şükrü Karabacak Beyefendiye teşekkür ediyoruz.
Darıca gezisindeki ikinci durağımız Bayramoğlu yakınlarındaki Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi idi. 1993 yılında açılan Darıca Hayvanat Bahçesi, Kuş Cenneti ve Botanik Parkı, adından anlaşılacağı gibi sadece bir hayvanat bahçesi değil. Yaklaşık 200 farklı hayvan türü ve 500′den fazla bitki türü ile oldukça güzel bir ortam. Faruk Yalçın, sağlığında Türkiye’nin en önemli işadamlarından biriydi. Aynı zamanda bir hayvansever ve bir eğitim gönüllüsü olan Faruk Bey, Darıca’da dünyanın her yerinden getirttiği 3 bin hayvanı barındıran Boğaziçi Hayvanat Bahçesini kurmuş ve ömrünün sonuna kadar buraya emek ve para harcamış. Önceleri bir kuş parkı oluşturmak isterken, birkaç değişik hayvan daha getirmiş ve hayvanlar çevreden ilgi görünce parkı geliştirmeye karar vermiş. İlk başlarda kupkuru bir tarla olan araziyi parsel parsel satın alıp 200 dönüm üzerinde, Türkiye’nin en büyük özel hayvanat bahçesini kurmuş. Çevredeki çarpık yapılaşmaların arasında yeşillikler içinde, bin bir emekle kurulan ve yaşatılmaya çalışılan bu parkta 140 kadar soyu tükenmekte olan hayvanın nesillerini devam ettirmesi için de çalışılıyor. Bunun için gelir olarak giriş ücretleri kullanılıyor ama hayvanların bakımına destek olmak, hatta seçtiğiniz bir hayvanı evlat edinmek imkânı bile var.
Burada yaşayan hayvanlar kendi ortamlarına en yakın şekilde yaşatılmaya çalışıyor. Canlıları seyrederken ve fotoğraflarını çekerken her bir bölümün önünde bulunan panolardan canlılar hakkında detaylı bilgiler veriliyor Bir rehber eşliğinde bütün hayvanat bahçesi gruplara gezdiriliyor ve rehber hayvanları gruba tanıtıyor. Hayvanat bahçesinin içinde müze, hediyelik eşya dükkânı, çocuk parkı ve Japon bahçesi de bulunuyor. Tur esnasında bir mola vererek kamelya da soğuk içeceklerle serinleme fırsatı bulabiliyoruz. Bu arada çocuklar boş durmuyor, kimisi ata biniyor, kimisi motora… Hayvanat bahçesinin girişinde tüm hayvanların neler yedikleri ve bunların bir aylık masrafının ne kadar olduğunu gösteren bir tabela da vardı. Listenin en büyük kalemi tabi ki yırtıcıların yediği et; yaklaşık 57 bin lira tutuyor. Sonraki en büyük kalem ise meyve-sebze… Rakam neredeyse et fiyatı kadar büyük. Toplamda 122 bin liralık sadece yemek masrafı varmış. Bu nedenle hayvanların bakımlarını çeşitli kurumlar veya bireyler isterse finanse edebiliyor. Mesela bir pumanın masrafının bir kısmını şarkıcı Nil Karaibrahimgil’in finanse ettiği yazıyordu bir tabelada…
Hayvanat bahçesinin neşeli yüzleri hayvanlar da vardı, halinden sıkılmış görünen zavallı denebilecek hayvanlar da… Bizler onları bu daracık kafeslerdeki kısıtlı hayatları ile baş başa bırakarak Darıca’dan ayrıldık. Netice olarak başta çocuklarımız üzere hepimiz Darıca gezisinden çok memnun kaldık. Bizlerle ilgilenen Şükrü Bey ve Sadık Bey’e, gezimize iştirak eden tüm mezun ve öğrenci arkadaşlarımıza tekrardan teşekkür ediyoruz.