Hamilik Okulu MBK&KİK Kampımızdan Geriye Kalanlar
23-25 Şubat tarihlerinde Körfez Termal Tesislerinde Hamilik Okulu Programımızın MBK&KİK kademe kamplarını kademe öğrenci ve çıraklarımızın katılımıyla gerçekleştirdik!
23 Şubat günü akşam saatlerinde Balıkesir’de kampımızı gerçekleştireceğimiz Edremit- Güre’deki mekanımıza ulaştık, kaldığımız yer sahili ve manzarasıyla bizi büyüledi. Programımız Sadık Yener’in “Varlık Felsefesi” adlı konuşması ile başladı ardından kademelerdeki öğrencilerin birbirleriyle kaynaşması maksadıyla tanışma oyunları ile devam etti.
24 Şubat Cumartesi günü Barbaros Ceylan ile “Hamilik Nedir?” Konusunu ele aldık. Barbaros Ceylan konuşmasına siyah bir fular ile başladı ve hepimize bir hatırlatıcı niteliğinde 6 Şubat’ı ve Gazze’yi unutmamamız gerektiğini vurguladı. Sözlerine insanın yeryüzünde himaye edenlerin en başında geldiğini ve bu sorumluluk bilinciyle hareket etmemiz gerektiğini bizlere çarpıcı bir şekilde fark ettirerek devam etti. Varlığın birliğine değinen Ceylan, her varlığın kendine özgü olduğu ve özünde değerli olduğunu lakin bütünün içinde ayrı bir anlam kazandığını, bütünün parçaların birleşiminden daha büyük bir şey olduğunu belirtti.
Felsefi temellendirmeler doğrultusunda sözlerine devam eden Ceylan, borçlu ve sorumlu olan insanın varlığa karşı nasıl bir tavır benimsemesi gerektiğini kadim tarihimizden varlığa saygı prensibini benimsemiş üstatların hayatlarından alıntılar yaparak zihnimizde netleştirdi. Eskilerin varlığı metafizik manada kavramışlıklarının altını çizerek günümüzde şehrin dışına itilen mezarlıkların geçmişte şehir içinde olduğu örneğini verdi. Ceylan, himaye etmekle mükellef olan insan olarak sorumluluklarımızın neler olduğunu açıklarken kabiliyet ve kapasite ilişkisine parmak bastı ve insanın kabiliyet ve kapasitesi ölçüsünde hamilik yapmakla mükellef olduğunu açıkladı.
Dünya hayatı karşısında insanın tutumu nasıl olmalı sorusuna cevaben medeniyetimizin kurucu ayeti olduğunu belirttiği Kasas Suresi 77. ayeti gösterdi. Sorumluluklarımızı yerine getirmeden evvel kendimizi tanımanın önemini vurgulayan Ceylan, nefsinin kötü hasletlerinin farkında olmayan insanın esfel-i safiline doğru gideceğini hepimize hatırlattı. Hırslarımızın ne kadar farkındayız sorusu ile hepimizi kendimiz hakkında düşünmeye sevk etti. Medeniyetimiz ve medeniyet inşası üzerinde duran Ceylan, sözlerini burada noktaladı. Daha sonra çıraklarımızdan ‘Yiğitilik Meydanları’ hakkında bilgi aldık.
Dolu dolu ve ziyadesiyle istifade ederek ufkumuzun açıldığı bu güzel konuşmalardan sonra programımız ‘ En çok tanıyan’ bilgi yarışması ile devam etti. Bol eğlenceli ve kahkahalı bu yarışmada arkadaşlarımızın farklı yönlerini öğrenerek eğlenceli dakikalar yaşadık.
25 Şubat Pazar günü kahvaltının ardından Kaz Dağları, Hasan Boğuldu Şelalesine doğru yola çıktık, yolu biraz zor olsa da ulaştığımızda gördüğümüz manzara bizi mest etti. Bu güzel ve eşsiz manzaralı durağımızdan sonra İstanbul’a doğru yola koyulduk. Bol bol temiz hava alarak, arkadaşlarımızla sohbetler ederek ve güzel sohbetler dinleyerek uhuvvetimizin pekiştiği bu kamp hiç şüphesiz hepimize çok şey kattı ve çok güzel bir anı oldu.
Emeği geçen herkese çok teşekkürler. Görüşmek üzere!
Fotoğraf: Halil İbrahim Çetinkaya – Uluslararası Ticaret Bölümü, 4. Sınıf Öğrencisi
Haber Metni: Esra Nur Bayram – PDR Bölümü, 2. Sınıf Öğrencisi