Psikoloji Okumaları Programının Bu Seneki İlk Oturumunda Panik Atak Ele Alındı
Psikoloji Okumaları’nın yeni döneminin ilk dersini Psikolog Zehra Ağır ile Boğaziçi Konak’ta gerçekleştirdik. İlk dersin konusu ‘’Panik Bozukluk, bilinen adıyla Panik Atak’’ idi.
Konuşmasına DSM standartlarına göre panik bozukluğun bilinen adıyla panik atağın tanımını ve belirtilerini anlatarak başlayan Ağır, panik atağın da bir tür kaygı bozukluğu olduğunu söyledi. Panik atak ile panik bozukluğun aynı şey olmadığını belirten Ağır, Panik bozukluğun; panik atak belirtilerinin en zirvede olduğu, hastanın kendisinin öleceğine inandığı, günlük hayatı önemli derecede olumsuz etkileyen bir hastalık olduğunu ifade etti. İlaç tedavisi ve psikolog/psikiyatrist desteğini öneren Ağır, ihtiyaç durumda antidepresan kullanımının halk arasında bilindiği gibi zararlı bir şey olmadığını, panik atak geçiren ilkokul çocuklarına bile verildiğini belirtti. Her vücudun ilaçlara karşı direncinin farklı olduğunu, antidepresanın kullanımına başlanılan ilk ayda sersemlik, uyku gibi yan etkilerinin bulunabileceğini, fakat düzenli kullanım sonucunda bu yan etkilerin azalacağını ve hastanın iyileşeceğini söyleyen Ağır, hastaların ilaç prospektüsleri okumamalarını, hastalıklarını internetten araştırmamalarını ve haber programları, dramatik filmler gibi olumsuz şeyler izlememelerini önerdi.
Panik bozukluğun terleme, kalp çarpıntısı, nefes alamama ve buna bağlı olarak ateş yükselmesi, genel olarak hastanın öleceğine inanması gibi belirtilerinin atağın ilk 20 dakikasında zirveye ulaştığını ve daha sonrasında hafiflediğini belirten Ağır, ölüm korkusunun panik atakta çok etkili olduğunu, ölümü normalleştirmemiz ve içselleştirmemiz gerektiğini vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.
Haber: Hilal Tutan Psikoloji 2021’