Yazar İsmail Kılıçarslan ile “Bir Filistin Vardı Bir Filistin Yine Var” Programı Gerçekleştirildi

24 Ekim Salı günü gerçekleştirdiğimiz “Bir Filistin Vardı Bir Filistin Yine Var” programında Filistin-İsrail meselesine dair çok yönlü değerlendirmeler yapıldı. Bilinçli olarak “Filistin Sorunu” şeklinde tanımlanan bu “İsrail İşgalinin” tarihsel süreçteki ilerleyişi ortaya konuldu. Konuğumuz Yazar İsmail Kılıçarslan, bireysel tepkilerin hiçbir etkisi olmadığı yönündeki görüşlerin gerçeği yansıtmadığı ve önemli bir yer tuttuğuna değinildi.

Kılışarslan, “Olası bir savaş durumunda Hamas’ın tek başına İsrail’i yenme gibi bir durumu çok zor .Sosyal medyada elimizden bir şey gelmiyor, dua edeceğiz, tweet attık daha ne yapalım gibi tutumların İsrail’in işine yarayacak bir tavır olduğunu düşünüyorum. Dünya kamuoyunun dikkatini çekecek her türlü gerek sosyal medyada gerek sokakta gerekse de bana göre en büyük eylem olan dua gibi her türlü şeyi yapmalıyız. Yarın bir fırsat olur; Gazze’ye savaşmaya da pekâlâ gideriz. Tepkiler ne kadar az olursa İsrail işini o kadar rahat yapacak. İsrail, uluslararası tepkilerden hiç çekinmiyor değil. Uluslararası tepkilerin hiçbir işe yaramadığını düşünmek doğrusu bana saçma geliyor. Bence bütün İslam kamuoyunun içinde olması gereken beklenti NATO’ya benzer bir İslam Barış Gücü’nün kurulmasıdır. Bu Filistin’de akan masum kanının önüne geçebilir. Biz zihnimizde hep Müslümanların birleşip ortak bir barış gücü kuramayacaklarını düşünüyoruz. Ben bunun da çok saçma olduğunu düşünüyorum. Bir şeye gerçekten niyet edip o yolda yürüdüğünüzde eninde sonunda karşınıza bir gerçeklik olarak çıkacaktır. İsrail terör devleti harita üzerinden silinmediği sürece dünyaya huzur ve barışın gelmeyeceğini düşünüyorum. Nihai çözüm olacağını düşünmemekle beraber şu anki en iyi çözümün 2 devletli çözüm olduğunu ve 1967’deki sınırlara geri dönmek olduğunu düşünüyorum.” sözleriyle fikirlerini katılımcılara aktardı.

Kılıçarslan, Necmettin Erbakan’dan alıntılarda bulunarak sözlerine devam etti: “Rahmetli Erbakan ile aynı kanaatteyim; kendisi “İsrail ancak güçten anlar” diyordu. İsrail ile askeri olarak güçlü bir direniş içerisine girilmesi gerekiyor. Türkiye ve İran’ın bölgedeki durumu ve etkisi konusunda: İran’ın İsrail-Filistin konusunda gerçek bir niyet içinde olmadığını düşünüyorum eğer gerçek bir niyet içinde olsa Türkiye ile işbirliğine gider ve dolayısıyla Türkiye, Mısır, Lübnan gibi ülkelerin de desteğini alarak güçlü bir kanat kurulmuş olurdu.”

Programın sonundaki soru cevap kısmında katılımcıların sorularını da cevaplayan Kılıçarslan, devletler bazında tepki vermek ile bireysel olarak aksiyona geçmenin ayırt edilmesi gerektiğini belirtti. Batı medeniyetinin insan hakları, demokrasi, özgürlük vb kavramlara dair sorulan soruya cevap olarak Batı’nın her zaman bu kavramları dile getirse de eylem kısmında tutarlı olmadığını ifade etti.

Soruların ardından programımız son buldu. Başta konuğumuz İsmail Kılıçarslan Bey olmak üzere katılım gösteren tüm arkadaşlarımıza teşekkür ederiz.

Haber & Fotoğraf: Muhammed Berat Kengil İşletme Bölümü, 3. Sınıf Öğrencisi

Platformunuzu seçin ve paylaşın.