İhsan Kabil ile Türk Sinemasını Konuştuk
İhsan Kabil ile Sinema Söyleşilerinin son oturumu Behram Ulukır moderatörlüğünde “Türk Sineması” başlığıyla gerçekleştirildi.
Türkiye’ye sinemanın dünyada ortaya çıkışından yaklaşık iki yıl sonra geldiğinden bahsetti. Sinema seyircisi olmanın yanı sıra üretim aşamasında Makedonyalı Manaki kardeşlerin belge film alanında önemli işleri olduğuna değindi.
Kurmaca filmlerin ortaya çıkışının ise 1910’lu yıllarda savaş zamanında ve işgal altındaki İstanbul’u anlatan sessiz filmlere dayandırılabileceğini söyleyen Kabil o zamanki filmlerin teknik şartlarında kısa metrajlı diyebileceğimiz filmlerin var olduğundan ve daha çok komedi ve dram unsurları barındırdığından ve sayılarının az olduğundan bahsetti.
Kabil, Muhsin Ertuğrul’un Cumhuriyet’in kuruluş yıllarındaki neredeyse tek yönetmen olduğundan ve tek parti döneminde sosyal, kültürel ve siyasal hayatın sanattaki en önemli temsilcisi olan sinemada da tek yönetmen olmasının ilginç olduğuna değindi. Sinemacılarımızın, yönetmenlerimizin, senaristlerimizin formasyonunun daha çok batı kültürüne dayandığını oradan beslendiğini ve kendi medeniyet değerlerimizin, algımızın, hissiyatımızın göz ardı edildiğini aktardı. Dolayısıyla Türk Sinemasının o bileşimi layıkıyla kuramadığından, kendine ait bir dili tam anlamıyla oluşturamadığından bahsetti.
Sinemanın, seyirciyi neyin çektiğine göre şekillendiğini ve bizim kültürümüzde bunun melodram ve komedi olduğunu belirtti. Program katılımcıların katkılarının alınması ve sorularının yanıtlanması ile sona erdi.