Yeni Boğaziçililerle Boğaziçi 101’de Buluştuk

Hemen hemen her yıl dönem başında Öğrenci ve Mezunlarla İlişkiler Komisyonumuz tarafından düzenlenen Boğaziçi 101 etkinliğimizde bu yıl da aramıza yeni katılan arkadaşlarımızla buluştuk. Boğaziçili olmanın püf noktaları, zorlukları ve avantajlarını ele aldığımız programlarımızda bu defa da komisyon başkanımız Maşite Naimoğlu (Uluslararası Ticaret’ 19) moderatörlüğünde zengin içeriğimiz ve okul içinden tanıtım videomuzla yeni öğrencilerimize zevkli ve bilgi dolu bir zaman dilimi yaşatmayı amaçladık.

26 Ekim Pazartesi akşamı gerçekleşen online programımızda önce Mütevelli Heyeti Başkanımız Halim Sırçancı Bey’in hoş geldiniz konuşmasını ve Vakfımızın kısa tanıtımını dinledik. 

Halim Bey Boğaziçi üniversitesinde eğitim görmenin önemi, üniversiteli olmanın kendimize, ailemize ve içinde yaşadığımız topluma karşı yüklediği sorumluluklara değindi. Ayrıca üniversite hayatında sosyal ilişkileri güçlendirmenin önemine, bu dönemde kazanılan birikimler ve geliştirilen ilişkilerin ilerleyen zamanda hayatımıza getirdiği önemli katkılara dikkatlerimizi çekti. Vakfımızın Boğaziçili öğrencilere verdiği maddi ve manevi destekler, sosyal ve kültürel faaliyetlerimizden bahseden Halim Sırçancı Bey yeni Boğaziçilileri aramıza katılmaya davet etti.

Samet Özdoğan: Şimdiden rehavete kapılmadan yeteneklerinizi geliştirmenin yollarını arayın.

Halim Bey’in ardından mezunlarımızdan Mütevelli Heyeti Eski Üyemiz Samet Özdoğan’dan (İnşaat Mühendisliği’ 13) kendisinin özel sektör, girişimcilik, ticaret ve STK tecrübelerini dinledik. Önemli tavsiyelerde bulunan ve katılımcılarımız tarafından ilgiye mazhar olup pek çok soruyla interaktif hale getirilen konuşmasında Samet Bey özet olarak şunları söyledi:

“Gerek Boğaziçili olmak gerekse başka iyi üniversitelerden mezun olmanın getirdiği avantajlar artık yeterli olmuyor. Şimdiden rehavete kapılmadan yeteneklerinizi geliştirmenin yollarını arayın. Dünyanın gittiği seyri takip edin, bundan uzak kalmayın.

Duygusal zekâ, insanlarla grup halinde çalışabilme, bir projenin parçası olmayı başarabilmek çok çok önemlidir. Bu yeteneklerinizi geliştirmeye odaklanın. Yapmak istediğiniz mesleğe dair bölümdeyseniz vakit kaybetmeden bu mesleğinize dair bir şeyler yapmaya başlayın. Mesleğini iyi yapan büyüklerinizden bilgiler, deneyimler alın. Boğaziçili olarak globalde oyuncu olacaksınız, hayatınızı buna göre kurun. Dünyanın neresine giderseniz gidin orada değer oluşturacak yetenekler edinin. Dil, ilişki geliştirme, mesleğinizle ilgili teknik yeterlilik ve farklılaşma eğitimleri alın.

Bir taraftan işler giderek zorlaşıyor gibi görünürken bir taraftan da bir Boğaziçili, iyi dil bilen, biraz muhakeme yeteneği yüksek insanlar için çok güzel alanlar oluşuyor. Kendi yeteneğinize göre bu alanları bulup şimdiden çalışın.”

Samet Bey’in ardından arkadaşlarımızın hazırladığı okul kampüslerinden kesitler içeren “Boğaziçi will always be there to welcome you home” isimli videomuzu beraberce izledik.

Daha sonra yeni mezun süreçleri, covid sürecinde değişen şartları arkadaşlarımız Alperen Aygören (iktisat’ 20), Adem Yavuz Aslan (Uluslararası Ticaret’19) ve Ahmet Sungur (Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler’ 19) ile konuştuk. Arkadaşlarımızın her biri Boğaziçi Üniversitesi mezuniyeti sonrası yeni mezunu bekleyen kamu, özel sektör ve akademi alanındaki kariyer fırsatlarına dair bireysel tecrübelerini bizlerle paylaştılar. Bireylerin kendi kişisel ilgileri, yetenekleri ve üniversite eğitim sürecinde girdikleri ortamların kariyerlerini şekillendirdiğinin altını çizen arkadaşlarımız, sosyal alanda kendilerini geliştirmenin ve vakıf-dernek faaliyetlerinde görev almanın kendilerine yaptığı katkılara değindiler.

Sadık Yener: “Ne okuduğunuzdan çok yarın ne yapmaya düşündüğünüze kendinizi hazırlayın.

Dinleyicilerimiz arasında yer alan Kurucular Kurulu ve Mütevelli Heyeti Üyemiz 1980 İşletme mezunu Sadık Yener Bey de sohbetimize katılıp önemli tavsiyelerde bulundu. Bizim için adeta bonus paylaşım niteliğinde olan bu katkısında Sadık Bey şunları kaydetti: “Ne okuduğunuzdan çok yarın ne yapmaya düşündüğünüze kendinizi hazırlayın. Okuldaki 5 yılınıza hazırlanırken, yarınki ortama da kendinizi hazırlamak için bir plan ve gayret içerisinde olup staj diye tabir ettiğimiz aslında reel hayatla temas edilen eylem içinde olmaya, hayatın kendisini tanımaya çalışın.” 

Boğaziçi 101’in son bölümünde ise hazırlık sınıfı ve lisans dönemi tecrübelerini paylaşmak üzere 4’üncü sınıf öğrencilerimiz Hatice Gökçen Topal (Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler), Kübra Özdemir (Psikoloji) ve Fatma Nur Dumlupınar’a (Endüstri Mühendisliği) sözü bıraktık.

Hazırlık sınıfının vakit açısından okul kulüpleri, vakıf-dernek çalışmaları ve sosyal faaliyetler için en fazla imkân tanıyan dönem olduğuna vurgu yapan arkadaşlarımız, kendi kulüp tecrübelerini ve tavsiyelerini paylaştılar. Kulüp çalışmalarının ilgi alanlarınızın ortak olduğu kişilerle tanışma ve kendimizi geliştirme adına çok kıymetli olduğunun altını çizdiler. Başlangıç seviyesinde hazırlığa başlayanlara özel yönlendirmeler yapan arkadaşlarımız, hazırlık hocalarıyla iletişimi sıkı tutma konusuna da vurgu yaptılar. Konuşmacı öğrencilerimiz ayrıca Boğaziçi’nin en keyifli döneminin hazırlık dönemi olduğunu, bu sebeple yeni öğrencilerimizin mutlaka bu dönemin tadını çıkarması gerektiğini salık verdiler.

Asıl iyi İngilizcenin lisans eğitimine başlandığında öğrenilen İngilizce olduğunu kaydeden 4’üncü sınıf öğrencilerimiz, konuşmalarında lisans eğitimi başlangıcındaki İngilizceye adapte olmaya yönelik tavsiyeler ve ders seçimi ve kitle dersleri hakkında bilgilendirmelerde bulundular.

Konuşmacımız olup bize destek veren eski-yeni mezunlarımız ve öğrencilerimizin ağızlarına sağlık diyor, tüm bizi dinleyen yeni girişli öğrencilerimize öğrenim hayatlarında başarılar diliyoruz.

Platformunuzu seçin ve paylaşın.