Vakfımızın istikrarlı programlarının başında gelen Ekonomi Sohbetleri’nin bu ayki oturumu, Ekonomist Ömer Faruk Baykal tarafından 17 Mayıs Cuma günü “Merkez Bankalarının Finansal Çılgınlığı” konu başlığıyla gerçekleştirildi.
Merkez bankalarının aldığı finansal kararların arka planında yatan temel gerçeğin ekonomik büyüme oranları ile ilgili olduğunu belirten Ömer Faruk Baykal, senede iki kere toplanan IMF-DB yıllık toplantılarında açıklanan büyüme tahminlerinde bir önceki tahminlerini revize etmek zorunda kaldığını ve global büyüme oranı tahminini yüzde 3,7 den yüzde 3,3 e düşürdüğünü belirtti. Eurozone için bu oranın yüzde 0,2 den yüzde -0,3 e çekildiğini; Fransa, İtalya ve İspanya gibi ülkeler negatif büyüme oranlarına sahipken, bu bölgede Almanya’nın tek pozitif ülke olarak görüldüğünü söyledi. Baykal, Amerika için ise işlerin nisbeten yolunda olduğunu ve ABD’nin ayrı bir boyutta gittiğini ifade etti.
Gloabal ekonomi yavaşladığı için enflasyonun düşme eğiliminde olduğunu, ABD ve Avrupa’da yıllık yüzde 1’e yaklaştığını dile getiren Ömer Faruk Baykal, Japonya’nın ise yıllardır deflasyonla karşı karşıya olduğunu ve yeni kurulan Japon hükümetinin enflasyonu pozitife çevirmek için muazzam ölçüde para basma sözü verdiğini ifade etti. Çünkü sağlıklı bir ekonomi için yüzde 1-2 enflasyonun gerekliliğini ve Japonya’nın bu sorunu atlatamazsa büyük ekonomi olma gücünü kaybedecek gibi göründüğünü vurguladı.
Merkez bankalarının yukarıdaki sebeplerden dolayı, politika faizlerini indirdiği ve çok fazla para bastıklarını söyleyen Baykal, dünyanın 4 büyük merkez bankası olan FED, ECB, BOJ ve BOE aracılığıyla her ay 160 milyar doların piyasalara girdiğini söyledi. Ekobank Başekonomisti Baykal,basılan paraların bankalara devlet tahvilleri, özellikle uzun süreli olanlar, geri alınarak verildiğini ve bankalar aracılığıyla bireylere kredi olarak ulaştırılma amacında olduğu, piyasaya para arzının emlak ve hisse fiyatlarını artırdığını ve ülkemizde daha önce diğer alanlarda yatırım yapan bazı firmaların dahi bu sebeple inşaat işine yöneldiklerini belirtti.
Reel sektör ve finansal sektör arasındaki bağın zayıflıyor olduğunu ve borsaların oldukça yükseldiğini dile getiren Baykal, ayrıca kur savaşları ve ihracat sağlamak amaçlı izlenen komşudan çalma politikalarının gündemde olduğunu ve gelecekte bunların ticaret savaşlarına dönme ihtimalinin varlığından bahsetti.
Hazırlayan:Salih Ünüvar (İşletme 2. Sınıf öğrencisi)
