Hüseyin Oruç: Ölümlerin ve katliamların dünya düzeni için karşılığı yoktur.
23 Şubat Perşembe akşamı düzenlediğimiz Aslında Ne Oldu? programında İHH (İnsani Yardım Vakfı) Mütevelli Heyet Başkan Vekili Hüseyin Oruç’u misafir ettik. İHH’nın kurulduğundan beri yaptığı etkin faaliyetlerini, Suriye Savaşı’nın en büyük kıyımlarının gerçekleştiği Halep’i ve sınırda önayak olduğu yardımları konuştuk.
Bosna ile beraber Müslümanların ilk defa yardım çalışmalarına girdiğini söyleyen Oruç, İHH’nın Bosna Savaşı’nda oynadığı etkin rolden bahsetti. Aliya İzzetbegoviç’in ”Gidin bizim adımıza dünyaya Bosna’yı anlatın.” talebiyle problemlerin anlatılmasının yardımlar kadar önemli olduğunu öğrendiklerini ve İHH’ nın sadece yardım eden bir kurum olmaması gerektiğine karar verdiklerini belirten Oruç, Bosna’da, dünyada bir kurulu sistemin olduğunu, bu sistemde yardım yollarının açık olduğunu gördüklerini söyledi. Ambargoların insanları toplu şekilde öldürmeye değil, toplumları bıktırmaya yönelik uygulamalar olduğunu belirten Oruç, asıl çözümün yardım etmek olmadığını fark ettiklerini belirtti.
İHH’nın yardım, insan hakları ve insani diplomasi temelleri üzerine kurulduğunu belirten Hüseyin Oruç, vakfın kurulduğu günden beri bu konulardaki çabalarına ve amaçlarına değindi. İnsani diplomasinin çözüm için kullanılması gerektiğini ifade eden Oruç, İHH’nın birçok tutuklunun serbest kalmasına da vesile olduğunu anlattı. Bir insanın kurtulduğunu gözünüzle görmenin ne demek olduğunu, ”Bir insanı kurtarmak bütün insanlığı kurtarmak gibidir.” hadisini bu çalışmalar sırasında gördüklerini anlattı. İHH’nın kuruluş amacının din,dil, ırk ayrımı gözetmeksizin yardım edilmesi olduğunun neden önemli olduğunu anlattı.
”Ölümlerin ve katliamların dünya düzeni için karşılığı yoktur. Suriye savaşıyla birlikte ölüm kanıksanmaya başladı. Ölüm adileşmeye başladı. Ölüm doğal bir şey değildir, ölüm çok zordur. Yaşatmak zorundayız. Ölümleri engellemek zorundayız. Mazlum coğrafyalardaki savaşları engellemek lazım gelir. Yardımlar başlı başına çözüm değil. Yardımlar pansuman tedbir. Daha fazlasını yapmamız lazım.”
Hüseyin Oruç, Suriye’de çok büyük bir kriz olduğunu, muhaberatın çok güçlü olduğu bir ortamda yardım çalışmaları yürüttüklerini ve Suriye’nin içini bilme fırsatı yakaladıklarını söyledi. Suriye savaşının başında; Şam, Beyrut ve Tahran arasındaki seyahatlerinden ve Suriye muhalefeti ile olan görüşmelerine de değinen Oruç, bu saha çalışmalarında, savaşın insanı nasıl çaresiz bıraktığını, maddi ve manevi olarak insanların her şeylerini nasıl kaybettiklerini canlı olarak görebildiklerini ifade etti. Avrupa Polis Birliği rakamlarına göre, Suriye Savaşı sırasında Türkiye’ den Avrupa’ya geçerken 50.000 çocuğun kayıp olduğunu ve bu çocukların farklı amaçlarla sömürüldüğünü anlattı.
”Savaş bir çözüm değil arızi bir durumdur. en hızlı şekilde barışa dönülmesi gerekir.” sözleriyle konuşmasını tamamlayan Oruç, son olarak katılımcıların İHH, Suriye’nin geleceği, Türkiye’nin Suriye’ye yardım çalışmaları ve Mavi Marmara ile ilgili sorularını cevapladı.
Haber: Büşra Kürkçü-PDR’ 17