Özgün İyi Yönetim Uygulamaları Forumu (IBPF 2016) 2 Nisan Cumartesi Günü Gerçekleşti
Sektöründe farklı, özgün ve başarılı bir uygulama ortaya koyan kuruluşların hikâyelerini paylaştıkları Özgün İyi Yönetim Uygulamaları Forumu’nun (Inspiring Best Practices Forum- IBPF 2016) beşincisini 2 Nisan Cumartesi günü Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirdik.
Ana sponsorluğunu Turkcell İletişim Hizmetleri A. Ş.’nin üstlendiği ve 1100 kişinin katılımıyla gerçekleşen etkinliğe, Adım İstanbul, Albaraka Türk Katılım Bankası A. Ş., Bilim ve Sanat Vakfı, Borsa İstanbul, Kahve Dünyası, Kastamonu Entegre Ağaç Sanayii A. Ş., LC Waikiki, Sunar Grup ve Speed Medya sponsor, Kuzey Haber Ajansı, Candle Ajans ve Depo Print ise hizmet sponsoru olarak destek verdiler.
Sunuculuğunu Ömer Ekinci’nin üstlendiği IBPF 2016 Vakfımız Mütevelli Heyeti Başkanı Haluk Dortluoğlu’nun açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmasına “Özgün İyi Yönetim Uygulamaları Forumu; şirketlerimizi, kurumlarımızı dünya standartlarına taşıyan uygulamaların tanınmasına ve bu alanda bilginin yaygınlaşmasına hizmet eden bir platformdur.” sözleriyle başlayan Dortluoğlu, bu yönüyle forumun ülkemizde kurumsallaşmanın ve rekabet gücünün artmasına katkıda bulunduğuna dikkat çekti. Global rekabet gücünün temelinde öncelikle iyi yönetimin yer aldığını belirten Dortluoğlu, iyi yönetimi özel sektörde, kamu, sivil toplum, mesleki ve profesyonel kuruluşlarda hayata geçirmeden ülkemizin arzu edilen rekabet gücü seviyelerine ulaşmasının mümkün olmayacağına vurgu yaptı. Haluk Dortluoğlu konuşmasında ayrıca en değerli kaynağımızın insan ve yeni fikirler olduğunu da ifade etti. “Biz tamamen gönüllü, amatör bir ekiple belki de Türkiye’nin en profesyonel organizasyonlarından birini düzenliyoruz.” diyen Dortluoğlu sözlerine bizimle oldukları için bütün konuşmacılarımıza, katılımcılarımıza ve konuklarımıza teşekkür ederek son verdi.
Mütevelli Heyeti Başkanımız Haluk Dortluoğlu’nun ardından IBPF 2016’nın onur konuğu Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek bir konuşma gerçekleştirdi. Şimşek konuşmasında melek yatırımcılara ve girişimcilere verilen teşviklere değinerek büyümenin esas motorunun girişimcilik olduğuna dikkat çekti. Şimşek ciddi tecrübelere sahip mensuplarıyla Boğaziçi Yöneticiler Vakfı’nın bir melek yatırımcılık ağı oluşturabileceğini de kaydetti. “Girişimciliği destekliyoruz, bir şirket kurduğunuzda 3 yıl vergi almıyoruz.” sözleriyle girişimcilik ekosisteminin gelişmesine hükümet olarak verdikleri önemi ortaya koyan Şimşek, özellikle gençlerin ve nüfusun yarısını oluşturan kadınların girişimciliğe teşvik edilmesinin gerekliliğinin altını çizdi. “İstihdam oranımız %47’erde, işsizlik %10 civarında. Bu sorunları aşmak için girişimcilik ve ilham şart.” diyen Mehmet Şimşek konuşmasının devamında yapılan markalaşma çalışmalarına da değindi. “Türkiye’ye güvenin, geleceği parlak. Ama çok çalışmak şartıyla…” sözleriyle konuşmasını bitiren Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek dinleyicilerden gelen soruları da yanıtlayarak interaktif bir sunum gerçekleştirdi.
Açılış konuşmalarının ardından yönetim uygulamalarında farklılığı yakalayabilme hedefine doğru ilerleyen örneklere yer verdiğimiz oturumlara geçildi. IBPF 2016’da bu sene Yerelden Globale Markalaşma Oturumu’yla ülkemizin önde gelen markalarının yöneticilerini, Start-up Oturumu’yla da girişimcilik ekosistemine önemli katkı sunan şirketlerin kurucularını dinleme fırsatı bulduk.
Moderatörlüğünü McKinsey & Company Türkiye Ofis Genel Müdürü Özgür Tanrıkulu’nun üstlendiği Yerelden Globale Markalaşma Oturumu’nda ilk olarak Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu söz aldı. Öncelikle 1 Nisan itibariyle hayata geçen 4,5 G teknolojisinin hayatımıza getirdiği yeniliklere değinen Terzioğlu, “1G haneleri birbirine bağladı, 2G-3G insanları birbirine bağladı. 4.5G ise nesneleri birbirine bağlayacak.” dedi. Bu yeniçağda herkesi kapsamlı değişikliklerin beklediğini ifade eden Terzioğlu, 4.5G aktivasyonundan sonra tahminlerinin çok üzerinde bir kullanımla karşılaştıklarını, halkımızın teknolojiye duyduğu bu heyecan karşısında değişimin kaçınılmaz olduğunu belirtti. Kaan Terzioğlu Entegre Telekom & Teknoloji Hizmetleri, Bölgesel Varlıklar ve Küresel Ürünler & Servisler başlıklarından oluşan konuşmasının devamında Turkcell özelinde telekomünikasyon alanında yürüttükleri operasyonları farklı ülke pazarlarına yayma ve globalleşme vizyonlarını ele aldı.
Terzioğlu’nun ardından Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker son yıllarda gerçekleştirdikleri satın almalarla çok kültürlü yapı haline gelen şirketlerinin yönetiminde uyguladıkları özgünlükleri ortaya koydu. Konuşmasına bir şirketi şirket yapan şeyin sahip olduğu değerler olduğunu belirterek başlayan Ülker, ürünlerinin kalitesinden ödün vermemek, müşterinin öncelikli olması gibi değerleri geçmişten bugüne muhafaza ederek dünya çapında bir marka olan şirketlerinin hikâyesini paylaştı. “Ülker’i başarıya taşıyan kendini Türkiye ortamında hiç bir şirketle benchmark yapmaması, hep yurtdışındaki teknoloji ve organizasyonları takip etmesidir.” diyen Ali Ülker, Godiva ve United Biscuits satın almaları sonrasında ortaya çıkan ihtiyaçlar ve bunlar için üretilen çözümleri ortaya koydu. “Hem dünyadaki trendleri takip etmeli hem de üretim talep eğrisi ile hangi lokasyonda üretimin yapılacağına karar vermeliyiz.” diyen Ülker açıldıkları coğrafyalardaki tüketim anlayışlarını iyi analiz etmenin, oradaki çalışanlarla bir araya gelme, sıfır hata ile iş yapabilme kültürü oluşturma gibi kendilerine has yönetim anlayışlarına dair bilgileri ortaya koydu.
Oturumun üçüncü konuşmacısı ise Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Üyesi Muzaffer Akpınar oldu. Akpınar Türk Hava Yolları’nın dünya pazarındaki payını, kamu kökenli bir şirket olmanın zorluklarına rağmen, nasıl markalaşma ve farklılaşma yoluyla artırdıklarını anlattı. Türkiye’de havacılık sektörünün dünyanın çok üstünde büyüdüğünü belirten Akpınar “Ülkemizin havacılıktaki payı sürekli artıyor. Serbestleşme ve özelleştirme; eğer bunlar olmasaydı rekabet olmazdı.” sözleriyle yapılmış olan serbestleşme ve özelleştirme çalışmalarının ve stratejik ortaklıkların bu süreçteki katkısına vurgu yaptı. Akpınar ayrıca uçuş ağı sıralamasında 113 ülke ile dünyada en fazla ülkeye uçuş yapan, 236 dış hat noktası ile dünyada en fazla dış hat noktasına uçan havayolu ve 287 nokta ile dünyanın 4’üncü büyük uçuş ağına sahip olan Türk Hava Yolları’na dair başarı verilerini bizlerle paylaştı.
IBPF 2016’da Yerelden Globale Markalaşma Oturumu’nun ardından verilen kahve arası sonrasında Start-up Oturumu’na geçildi. 500 Startups Yatırım Ortağı Erhan Erdoğan moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda ilk sözü BiTaksi ve Getir kurucusu Nazım Salur aldı. Salur “Tamamen yerli bir yazılım. BiTaksi akıllı genç arkadaşların bir başarı hikâyesidir. “ sözleriyle başladığı konuşmasında mobil teknolojinin hayatımıza kattığı yeniliklere değindi. Salur, BiTaksi uygulamasının puanlama ve denetim sistemiyle güvenli bir ulaşım platformuna dönüşümünden ve bu yerli uygulamanın sağladığı alternatif ödeme yolları sayesinde kazandığı başarıyı ortaya koydu. Nazım Salur bir diğer girişimi olup tamamen özgün dünyada örneği bulunmayan yerli bir ürün olan Getir’den de bahsederek konuşmasını sürdürdü. Getir’in ortaya çıkış hikâyesini kendisinden dinlediğimiz Salur, uygulamanın yurt dışındaki benzer sistemlerden çok daha hızlı çalışmasına dikkat çekerek, dünya üzerindeki başka ülke ve şehirlerde de aynı hizmeti sunmayı hedeflediklerini belirtti. Dünya üzerindeki farklı şehirlerde planladıkları uygulamaların Türkiye’deki diğer teknolojik girişim yapacak kişilere örnek olmasını amaçladıklarını vurgulayan Salur, mobil teknolojinin akıllı telefonlarla birlikte dünyada sağladığı fırsatlardan bahsetti. Artık cep telefonlarının hayatın kumandası haline geldiğine dikkat çeken Salur, bu itibarla mobil uygulama geliştirme alanının girişimciliğe son derece açık bir alan olduğunu söyledi. “Sonsuz sayıdaki ihtiyaçlarla bu ihtiyaçları karşılayanları mobil teknoloji buluşturacak.” diyen Salur’un ardından ikinci konuğumuz ebebek kurucusu Halil Erdoğmuş’u dinledik.
Uzun yıllardan beri gerek çeşitli şirketlerde sürdürdüğü profesyonel hayatı gerekse imza attığı pek çok başarılı girişimle önemli tecrübelere sahip olan Erdoğmuş, kendisinin ebebek platformunun elektronik mağazacılık üzerinden başlayıp 67 mağazalık bir zincir haline gelmesinin hikâyesini katılımcılarla paylaştı. “Kendi bebeğimizden ilhamla bebekler için ne yapılabilir diye düşündük.” sözleriyle ebebek projesinin başlangıç noktasına işaret eden Erdoğmuş, projeleri anlaşmayı bozdukları bir firma tarafından kullanılsa da morallerini bozmadan devam ederek bugünlere ulaştıklarını belirtti.
IBPF 2016 Özgün İyi Yönetim Uygulamaları Forumu’nun kapanış konuşmasını ise T.C. Başbakanı Ekonomi Başdanışmanı Prof. Dr. Emine Nur Günay yaptı. “Bugün burada gençlerin enerjisiyle kendini genç hisseden profesyonellerin deneyimleri bir araya geldi.” sözleriyle konuşmasına başlayan Günay “Yerelden Globale Giden Yolda” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
İhracat gerçekleştirdiğimiz ülkelerde küresel piyasalardaki risklerden kaynaklanan satın alma gücünün zayıflamasından dolayı, ihracatımızın kötü yönde etkilendiğini ifade eden Günay, ayrıca bu durumun turizmde olumsuz yönde etki gösterdiğine de işaret etti. Günay, global ekonomideki sorunlar, küresel piyasalardaki riskler ve sürdürülebilir rekabet üstünlüğü konularına değindiği sunumunda, Türkiye’nin girişimcilik ve inovasyonda globaldeki yerinden bahsetti. Prof. Dr. Günay ‘’Ekonomimizin büyümesi ve refah seviyemizin istediğimiz noktalara ulaşabilmesinin yolu katma değeri yüksek üretimden geçiyor. İnovatif olmak zorundayız. Kobimizle, sanayicimizle yenilikçi adımlar atmak ve teknolojiden en iyi derecede faydalanmak durumundayız. Bununla alakalı hükümetimizin yaptığı önemli çalışmalar var. Yenilikçi yatırıma ve teknolojik araştırma geliştirmeye yönelik çok ciddi destekler veriyoruz. Önümüzdeki yıllarda bu desteklerin sonuçlarını alacağımıza inanıyorum.’’ dedi.