İslâm İktisadı ve Finansı Sohbetleri’nin İlk Oturumunda Doç. Dr. Mehmet Saraç’ı Misafir Ettik

İslâm İktisâdı ve Finansının akademik ve reel ekonomi/finans bağlamında anlaşılması, çalışma prensibi ve uygulama alanları ile ilgili bilgi edinilmesi amacıyla düzenleyeceğimiz 8 oturumdan oluşacak sohbet dizimizin ilki 16 Ekim Cuma akşamı gerçekleşti.

ms3

İlk sohbetimizde İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Saraç’ı ağırladık. Değerli hocamız bizlere ‘’Uluslararası tarihi, teorisi ve pratiğiyle İslâm iktisadını ve günümüze ilişkin çözüm önerileri’’ ilgili bir sunum yaptı.

Mehmet Saraç Hocamız, İslâm ekonomisi ile ilgili konuşulan meselelerin ve çözüm yollarının aslında ihtiyaç duyduğumuz en önemli şeye ‘’insan unsuruna’’ işaret ettiğini söyleyerek başladı konuşmasına… Bu konudaki en büyük problemlerin hayatı ve bilimi, bilimsel bilgiyi; ilahi bilgiden, vahiy bilgisinden dolayısıyla değerlerimizden soyutladığı döneme kadar gittiğini ve değerlerden bağımsız bir bilim yapma süreciyle karşı karşıya olduğumuzu söyledi.

Saraç, İslâm iktisadının kavramsallaşması ve kurumsallaşmasının 50’lerden sonra, özellikle sömürgelerin özgürlüklerini ilan etmeye başladıkları dönemde, kimlik arayışının bir parçası olarak karşımıza çıktığını; 50-70’ler arasında ise her yönüyle, bankacılık, ticaret, iş piyasası, özgün iktisat modellemelerin oluşmaya başladığını ve Mısır’da Ahmed Al-Naccar tarafından kurulan bankanın ilk İslâmî banka modeli olma özelliği taşıdığını belirtti.

70’lerden sonra ise İslâmî iktisat teorileri üzerine yapılan çalışmaların ve bu modellerin yerini başka bir akıma bıraktığını, finansallaşmaya başladığını ifade eden Saraç, özellikle 1970’lerde körfez ülkelerinin petrol kaynaklı zenginleşmesi sonucunda bu birikimin nasıl değerlendirilmesi gerektiğinin öncelik haline geldiğine dikkat çekti.

ms4

Konuğumuz Türkiye’deki İslami finans alanındaki tarihsel sürece de değindi. Ülkemizin 1920’lerden itibaren geçirdiği yapısal değişikliklerden kaynaklanan İslâm’la ilişkilendirilen şeylere mesafeli duruşun etkisiyle İslâm iktisadı kavramının konuşulması ve bu konuda eserler verilmesinin de problem haline geldiğini ifade eden Mehmet Saraç, bu tavrın ancak 1980’li yıllardan itibaren biraz yıkılmaya çalışıldığını ve bunu akabinde de özel finans kurumlarının kurulmaya başlandığını söyledi.2010 sonrasında ise Türkiye’de yeni bir dönemin başladığına işaret eden Saraç, sektörlerin büyüdüğü ve toplumda farkındalık oluştuğu bu dönemin eğitim alanına da yansıdığını belirtti.

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç .Dr. Mehmet Saraç, daha sonra İslam’ın temel iktisadi kavramlara bakışını ele aldı. Saraç, paranın bir mübadele aracı olduğunu ancak bugünkü iktisat anlayışında para; kendi piyasası, arzı talebi ve fiyatı olan bir terim haline geldiğini ve İslam iktisadında bunun yerinin olmadığını söyledi. Borç kavramına baktığımızda ise günümüzde bir insanın, ülkenin veya yönetimin bir üst kademeye geçmesi için borca gereksinim duyduğunu, onsuz yapamayacağı algısı oluştuğuna değinen Saraç, İslami finansta borç nitelikli bir finansman hüküm sürdüğü bir paradigmanın üzerine oturduğu ve acil müdahale gerektiğine vurgu yaptı.Bu şekilde paranın ve borcun yanlış tanımlanmasının kaçınılmaz bir sonuç olarak karşımıza faizi çıkardığını ileri sürdü.

Bu faydalı sohbetin ardından Değerli Hocamız, katılımcılardan gelen soruları da etraflıca cevapladı.

Haber: Maşite Demirezen-Uluslararası Ticaret’18

 

 

 

 

Platformunuzu seçin ve paylaşın.