Muzaffer Akpınar:”İşinizi severek yapın, yaptığınız işi sevin, sevmediğiniz işi terk edin.”
Vakfımızın iş dünyasının tecrübeli profesyonelleri ile öğrencilerimizi bir araya getiren Liderler Kahvesi programında bu defa Dost Enerji Yönetim Kurulu Başkanı ve THY Yönetim Kurulu Üyesi Muzaffer Akpınar’ı misafir ettik. Sun Express Hava Yolları Genel Müdür yardımcısı Ahmet Fevzi Çalışkan’ın (Politika’00) moderatörlüğünde Etiler Saray Muhallebicisi’nde 29 Nisan Cuma günü düzenlenen etkinlik yoğun bir ilgiye mazhar oldu.
Boğaziçililerle buluşturduğumuz Muzaffer Bey, yıllar yıllar önce aynı sıralardan geçerek Boğaziçi Üniversitesi’nin İdari Bilimler Fakültesi’nde eğitim görmüş. Mezuniyetinin ardından iş ve ticaret hayatına 1986 yılında Bursa’da faaliyet gösteren Penta Tekstil’in kurucu ortağı olarak başlamış. Genç yaşında tekstil sektörünün üretim, planlama, satış, pazarlama vb. tüm alanlarında tecrübe kazanan Muzaffer Akpınar, yaşanan sıkıntılar ve pazar daralması sebebiyle bu sektörden ayrılmış. 1993 yılında KVK’da CEO’luk görevini üstlenmiş. Daha sonra MV Holding AŞ’nin CEO’su olarak görev yapan Akpınar, Fintur Holding BV’nin de oluşum sürecinde aktif rol almış. 1 Ocak 2002 tarihinden 2006 yılının Temmuz ayına kadar da Turkcell’in Genel Müdürlük görevini yürütmüş. Hâlihazırda iş hayatına MV Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili, Dost Enerji Yönetim Kurulu Başkanı ve Portmobil Yönetim Kurulu Başkanı olarak devam eden Akpınar, THY’deki Yönetim Kurulu Üyelik görevini de sürdürmektedir.
Nisan ayı başında Vakfımızın Özgün İyi Yönetim Uygulamaları Forumu’na katılımcıların beğenisini kazanan bir sunumla misafir olan Akpınar, Liderler Kahvesi’nde de verdiği önemli mesajlarla geleceğin liderlerine değerli katkılar yaptı.
“Lider neticeye etki eden kişidir. Liderlik sadece tepe yönetiminde olmaz. Neticeye tesir edecek iş süreçlerine dâhil olan tüm çalışanlar liderdir.” diyen konuğumuz iş hayatında olması gereken iki kavram “adalet ve iyilik” e dair dikkat çekici paylaşımlarda bulundu.
Geleceğin yönetici ve liderleri için Muzaffer Akpınar’ın şu tespitleri de ufuk açıcı ve değerliydi: “ Lider yahut yönetici sevgi dilini kullanmalıdır. Ancak sevgi diliyle yapılan işlerde kalıcı başarı elde edilebilir. Mücerret korkuyu hâkim kılarak yapılan yöneticilik tecrübelerinden uzun dönemde başarı hikâyeleri çıkmaz. Korkuyla yönetilen takımlar başarılı olamaz.”
Kendini kanıtlama ve başarı hırsının insana çevre tarafından yüklendiğine işaret eden Akpınar, bu sebepten çevre ile münasebetlerimizde dengeyi kurma gerekliliğinin altını çizdi.
“Herkese gönül ve ruh açıklığı lazım. Gerçek motivasyon, ulvî motivasyon samimiyet, açıklık ve sahiciliktir. Her işte sahici olmak önemlidir, herkese ve her işe samimiyet lazım gelir.” diyen Akpınar yeniliğe alan açma, insiyatif alma ve işi sevmeye dair de şu önemli mesajları verdi:
“Yeniliğe açık olmak gerekir. Eskiler “İcat çıkarmayın” diyor ya, siz lütfen icat çıkarın. Yeniliklere kapı aralamayın, gönül, ruh ve göz açıklığına kanat çırpın. İşinizi severek yapın, yaptığınız işi sevin, sevmediğiniz işi terk edin. Heyecanlanmadığınız işlerden vazgeçin. Heyecan duyduğunuz işlerin peşinden gidin. İnisiyatif sahibi olun. Her ne kadar devlet yönetim kültüründe inisiyatif almak yasaksa da bireysel ahlâk değerlerini gözeterek inisiyatif almaktan uzak durmayın.”
Konuğumuz hoş sohbeti içinde son yıllarda içinden geçtiğimiz toplumsal süreçler içinde birbirimizle olan diyaloglarımıza dair belki de en fazla ihtiyacımız olan ağzımızdan çıkanlara dikkat etme hususuna da şu sözlerle vurgu yaptı: “Ağzınıza girenlere ve çıkanlara dikkat edin. Bu keyfiyet yemek-içmek kadar konuşmakla da alakalıdır. Bir söz söyleyeceğiniz zaman 3 şeyi düşünün. 1-Gerekli mi? 2-Doğru mu? 3-Zarif mi?”
İş hayatının insan hayatından daha önemli ve kutsal olmadığına vurgu yapan Akpınar kişinin kendisini dinlemeye, anlamaya zaman ayırması gerektiğinin altını çizdi. En büyük mutluluğun evin içinde olduğunu belirten Akpınar, iş ve ev hayatı dengesinin iyi kurulması tavsiyesinde bulundu.
Sohbet sonunda kendisini can kulağıyla dinleyen öğrencilerden gelen soruları da yanıtlamayı ihmal etmeyen Muzaffer Akpınar’a programımıza katıldığı için teşekkürlerimizi sunuyoruz.