Özgün İyi Yönetim Uygulamaları Forumu 13 Nisan Cumartesi Günü Gerçekleşti.
Sektöründe farklı, özgün ve başarılı bir uygulama ortaya koyan kuruluşların hikâyelerini paylaşabilecekleri, yeni girişim ve projelere ilham verecek bir platform oluşturmak amacıyla ilkini Mart 2012’de gerçekleştirdiğimiz Özgün İyi Yönetim Uygulamaları Forumu’nun ikincisini 13 Nisan Cumartesi günü Haliç Kongre Merkezi’nde düzenledik.
Sponsorluğunu Anadolu Ajansı, Avea, Bimeks, Borsa İstanbul, Ernst&Young, Kuveyt Türk, Kastamonu Entegre, TAV Holding’in, hizmet sponsorluğunu; AC Dökümantasyon ve Alniz’in üstlendiği etkinliğimiz yaklaşık 700 kişinin katılımıyla gerçekleşti.
Forum Vakfımız Mütevelli Heyeti Başkanı Haluk Dortluoğlu’nun açılış konuşmasıyla başladı. Dortluoğlu, teknolojik gelişmeler dünyanın çehresini değiştirirken, küreselleşmeyle birlikte kurumların daha geniş bir alanda, daha karmaşık rekabet ve beklenti ortamlarıyla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Günümüzde inovasyona verilen önemin gittikçe arttığına işaret eden Dortluoğlu, “Artık değer zincirlerinin bir üst kademesine geçmeliyiz ve katma değerli ürünler ortaya koyan şirketlere sahip ve dolayısıyla da bu yönde adımlar atan bir ülke olmalıyız. Bunun için de yeni fikirlere ihtiyacımız var” dedi.
Toplumların gittikçe yaşlandığını ve dinamizmin azalmaya başladığını vurgulayan Dortluoğlu, yaş ortalaması 30 olan Türkiye’nin önünde 40 yıl gibi bir süresinin olduğunu, bu süre içinde yapılması gerekenlerin çok iyi planlanıp hayata geçirilmesinin gerekliliğini ifade etti.
Haluk Dortluoğlu’nun ardından sözü alan Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu ise özellikle son yıllarda ekonomik büyüme ve toplumsal gelişimde önemli bir performans gösteren Türkiye’de özgün başarı örneklerinin anlaşılmasının ve bunların sayısının artmasının önemine değindiği konuşmasında vakfımızın misyonuna da atıfta bulundu. Prof. Dr.Barbarosoğlu, “Bugün iki binden fazla üyesi bulunan bu vakıf, mezunlarımızın ve öğrencilerimizin gönüllü dayanışmasına en güzel örneklerden birini oluşturuyor. Kısıtlı kaynaklarla gönüllülük temelinde önemli işler yapılabileceğini gösteren bir vakıf olan BYV, başlı başına özgün iyi yönetim uygulaması örneği olarak gösterilebilecek bir Sivil Toplum Kuruluşu’dur. Mezunlarımızın kurduğu vakfımızın bu özelliğini devam ettirmesini, Türkiye’nin dinamizmini ve gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşma gayretimizi destekleyecek benzer etkinliklere imza atmasını diliyorum” diye konuştu.
Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu’nun ardından Bilim, Sanayii ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün bir konuşma gerçekleştirdi. Bakan Ergün “Düğün dernek, hep bir örnek” sözünü anımsatarak, bu sözün aslında hayatın sıkıcılığını, bir çok şeyin birbirine benzediğini, yeni bir şeye rastlanılmadığını vurgulamak için söylendiğini kaydetti.
Sezai Karakoç’un bir şiirindeki “Herkes gibi olmak, neredeyse hiç olmamak gibidir” ifadelerini de hatırlatan Ergün, insanların günlük hayat tecrübesinde yeni, farklı ve özgün bir şeyler tecrübe etmeye ihtiyaç duyan varlıklar olduğunu anlattı. Bakan Ergün, bu anlamda farklılığı olan kişilerin ve toplulukların hikayelerinin herkesin dikkatini çektiğini aktardı. Hayatın her zaman formüllere sığmadığını vurgulayan Ergün, “Deney ortamlarında aynı şartlarda, aynı girdiler, aynı çıktıları verebiliyor. Ama hayat deney ortamlarına benzemiyor” diye konuştu.Ergün, parametrelerde yaşanan hızın bütün plan ve programın sürekli sarsılmasına neden olduğunu söyledi.
Bundan 2,5 yıl önce Kuzey Afrika, Mısır ve Tunus pazarları üzerine çalışan, stratejik planlar yapan bir işletmenin Arap Baharı’nın yaşanması ile sadece bir kaç hafta içerisinde bütün planlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kaldığını belirten Ergün, bu nedenle günümüzde iyi yönetim uygulaması denildiği zaman kuralcı veya katı yaklaşımlardan ziyade, değişimi okumayı ve yönetmeyi, esnek yapılar oluşturmayı anlamak gerektiğini dile getirdi.
Ülkemizin sahip olduğu genç nüfusun önemli fırsatlar sunduğuna da değinen Nihat Ergün, soru soran, sorgulayan, retoriğin büyüsüne kapılmayan bir nesil yetiştirmemizin gerekliliğine vurgu yaptı. Önümüzdeki 10 yılın önemli hedeflerini demokraside, gelirde ve teknolojide sıçrama yapmak olarak sıralayan Ergün, sözlerine şöyle devam etti:
“Bugün Türkiye yeni, sivil ve demokratik bir anayasanın peşinden koşan, 30 yıldan fazla bir zamandır boğuştuğu terör sorununu çözmek için tarihi adımlar atan bir Türkiye haline gelebilmiştir. Yani Türkiye’nin son 10 yılının hikayesinin özeti budur. Bir ülke 10 yılda bu sıçramayı gösterebiliyorsa, o zaman sanırım özgün ve iyi yönetimden bahsederken Türkiye’nin bu hikayesini anmamak haksızlık olur.”
Bilim, Sanayii ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün konuşmasından sonra ise Özgün İyi Yönetim Uygulamaları Forumu’nun oturumlarına geçildi. Özel Sektör Oturumu ve STK Oturumu olarak iki bölümle devam eden Forum’da her biri kendi alanında özgün iyi yönetim uygulaması gerçekleştirmiş kıymetli konuklarımızı dinledik.
Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Nafi Artemel’in başkanlığında yapılan “Özel Sektör Oturumu”nda, Brezilya’lı uçak üreticisi Embraer adına Brezilya’nın Türkiye Büyükelçisi Marcelo Jardim, kurumsal mükemmelliği, cesareti, yeniliği ve sürdürülebilirliği ile havacılık sektörüne yön veren Embraer’in öyküsünü anlattı.
Doğa Tohumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Karahan ise, 250 dekar alanda patates üretmeye başlayıp bugün Türkiye’nin endüstriyel patates ihtiyacının % 56’sını, tohum ihtiyacının ise % 70’ini karşılar hale gelen yapıyı oluştururken geçirdikleri aşamaları ortaya koydu. Önemli bir cips firmasında 6 yıl üst düzey yönetici olarak çalıştıktan sonra emeklilik ikramiyesini kullanarak kendi şirketini kuran Karahan, Doğa Tohumculuk’un bügünlere geliş sürecini anlattı.
Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erman Ilıcak da Rusya’da dört arkadaşıyla birlikte kurduğu şirketini, şu anda 1,7 milyar dolarlık cirosuyla 11 ülkede projeler yürüten Rönesans’ı bugünlere getiren farklı uygulamalarını bizlerle paylaştı.
Özgün İyi Yönetim Uygulamaları Forumu, Özel Sektör Oturumu’nun ardından STK Oturumu ile devam etti. İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Erhan Erken’in yönettiği “STK Oturumu”nda öncelikle Yeryüzü Doktorları Derneği Başkanı Dr. Kerem Kınık, 30 farklı ülkede 3000’i aşkın gönüllüsüyle muhtaçlara insani ve tıbbi yardım ulaştıran örgütün serüvenini katılımcılara anlattı.
Bir diğer konuşmacı olan Genç Siviller Sözcüsü Turgay Oğur da kurulduğu günden bu yana sivil görüşün öne çıkmasını gaye edinen ve toplumda ses getiren eylemlere imza atan hareketin ortaya çıkışında yaptıkları çalışmaları anlattı.
Her biri alanında uzman, başarılı konuklarımızın kendilerine özgü yönetim modellerini aktardıkları sunumlarının ardından, bu yıl ikincisi düzenlenen Özgün İyi Yönetim Uygulamaları Forumu’nun kapanış konuşmasını İstanbul Şehir Üniversitesi İYBF Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Özel’in gerçekleştirdi. Mustafa Özel konuşmasında ürün ve hizmette, sektörde, organizasyonel yapıda özgün olmanın gerekliliğine değindi. Ayrıca ulusal sistemimizde küresel, sürdürülebilir ve kendimize özgü bir mantık sistemi kurmamızın önemine dikkat çeken Özel, forumun önümüzdeki yıllarda da devam etmesini dileyerek konuşmasını bitirdi.
Geleneksel hâle gelmesini ümit ettiğimiz bir sonraki Özgün İyi Yönetim Uygulamaları Forumu’na tüm mensuplarımızı bekliyoruz.