Edebiyat Söyleşisi’nde Dr. Hüseyin Yorulmaz’ı Ağırladık.

Bahar dönemi boyunca gerçekleştirdiğimiz Edebiyat Okumaları programımızda Erdem Bayazıt’ın Şiirler kitabını değerlendirmiştik. Okumalarımızın ardından 20 Mayıs Salı günü düzenlediğimiz Edebiyat Söyleşisi’nde ise “Bir Neslin Ağabeyi Erdem Bayazıt” kitabının yazarı Dr. Hüseyin Yorulmaz’la Bayazıt’ın hayatı ve şiirlerini ele aldık.

soylesi1

Elif Bayır’ın (İngilizce Öğretmenliği’ 15) moderatörlüğündeki söyleşi de ayrıca, Bayazıt özelinde son dönemde yayınlanan Yedi Güzel Adam dizisindeki karakterlerin yaşamlarına da göz atma fırsatı bulduk.

Hüseyin Yorulmaz Hocamız öncelikle Erdem Bayazıt’ın doğduğu yer olan Kahramanmaraş’ın yapısını tanıtırak sohbete başladı. Bayazıt Maraş’ta okumuştur. Hukuk fakültesine 1959 yılında girmiş, birazda sebatkâr olmadığı için okulu bırakıp askere gitmiştir. Askerlik sonrası 1962’de girip 72’de mezun olduğu Ankara Üniversitesi DTCF’nde Edebiyat eğitimi görmüştür. Hüseyin Hocamız o dönemlerde kalıcı bir ekole imza atmış olan söz konusu yazarların eğitimine de pek bakılmadığını vurguladı.

Cumhuriyet döneminde Mukaddesatçı kesimin dönüşümü Necip Fazıl çıkartmış olduğu Büyük Doğu ile olmuştur. 1943-1978 yılları arasında yayınlanan Büyük Doğu dergisinde kültürel, siyasi, edebi, mimari ve sanatla ilgili yazılar yayınlanmıştır. Bununla birlikte Sezai Karakoç’un Diriliş’i(1960)’da çıkarmaya başlayınca, Necip Fazıl’ın duruma gösterdiği tepkiyi kendisinden dinlediğimiz Hocamız o dönemin yayın hayatına şu sözleriyle ışık tuttu:

“Necip Fazıl, Sezai Karakoç Diriliş’i çıkarmaya başlayınca kendisine bunu haber verenlere ‘Geberiş’i çıkarsaymış’ tepkisini verdi. Çünkü büyük yazarlar kendilerinden sonra ortaya çıkan ve yetişen yazarların hep kendi himayelerinde bulunmasını isterler.”

Nuri Pakdil 1969’da Edebiyat dergisini çıkarınca Sezai Karakoç’un “Ne gerek var” dediğini, 1976’da Mavera çıkınca da benzer bir tepkinin bu defa Nuri Pakdil tarafından verildiğini ifade eden Hüseyin Yorulmaz: “Elbette her biri bir boşluğu dolduruyor. Bunlar edebiyat ve sanat alanlarını dolduran dergilerdir.” dedi.

soylesi2

Taşradan ve Anadolu’dan gelen insanların toplanmasıyla bu dergiler bir okul, bir mektep ve ekol olmuştur. Cağaloğlu’ndaki Mavera ofisi, Büyük Doğu ofisi, Diriliş ofisi edebiyat ve şiir konuşmalarına vesile olmuştur.

Erdem Bayazıt Sezai Karakoç’un belirttiği kadarıyla bu insanları yönlendirici şemsiye vasfındaki kişidir. Dört sene birlikte okumuşlar, yerel sanat ve edebiyat gazeteleri çıkarmışlardır. Hamle Dergisi, Demokrasiye Hizmet Gazetesi gibi… Bunlardan Hamle Dergisi, aynı zamanda Maraş deyince, Nuri Pakdil deyince ilk akla gelen ve kendisini edebiyat mahfillerinde meşhur eden dergidir. Bu dergide Cahit Zarifoğlu, Alaaddin Zarifoğlu, Akif İnan, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil ve Erdem Bayazıt gibi isimler toplanmıştır. Rasim Özdenören’in ifadelerine göre 7 güzel adam bu isimlerdir.

Hüseyin Yorulmaz Hocamız “Koltuğunun altında birkaç karpuz taşımış bir insandır. Bir neslin ağabeyidir. Çevresindeki herkese ağabeylik yapar, Anadolu’dan gelen öğrencilere burs için kefil olurdu.” şeklinde tanımladığı Erdem Bayazıt’ın şu anda yayınlanan Yedi Güzel Adam  dizisinden farklı olarak nahif içine kapanık ve adı gibi zarif bir insan olduğunun altını çizdi. Bu noktada Hocamız sohbetinde zaman zaman diziye eleştiriler de getirdi.

Kendisinden başta Erdem Bayazıt olmak üzere akranları ve yaşadığı dönemin edebiyat-yayın dünyası hakkında tafsilatlı bilgi alma fırsatı bulduğumuz Dr. Hüseyin Yorulmaz, sohbetin sonunda katılımcılardan gelen soruları da cevapladı.

soylesi3

Platformunuzu seçin ve paylaşın.