Boğaziçi Üniversitesi oryantasyon günleri kapsamında her yıl yaptığımız gibi okulumuza yeni katılan arkadaşlarımıza yönelik düzenlediğimiz Güney Kampüs ve Rumelihisarı gezimizi bu yıl da gerçekleştirdik.
21 Eylül Cuma günü Boğaziçi Üniversitesi İİBF Fakülte Sekreteri Hatıra Şenkon Beyefendi (İşletme 80’) rehberliğindeki tarih kokan gezimiz saat 17.00’da Güney Kampüs steplerden başladı. Hatıra Bey burada üniversitenin tarihini bina bina etraflıca anlattı bizlere… Öyle ki anlattıkları yıllar evvelinden kendi öğrencilik günlerindeki hatıralarıyla da birleşince tatlı bir sohbetin de içinde bulduk kendimizi.
Hatıra Bey’in anlatımıyla Boğaziçi Üniversitesi’nin gizemli tünellerinin hikâyesi, ısıtma sistemi ve okulun meşhur estetik “baca”sı, ismi petekler diye anılan Boğazın güzelliğinin temaşa edildiği manzara, Saatli Bina derken okulun hem tabî hem de tarihi güzelliklerine vakıf olmaya çalıştık.
Hatıra Şenkon Bey’in anlattıkları arasında elbette ki en önemli mekânlardan biri üniversitenin sınırları içinde yer alan Rumelihisarı’nın manevi bekçisi Şehitlik Dergâhı idi. Boğaziçi Üniversitesi’ne yeni dâhil olan öğrencilerin eğitim görecekleri kampüsün içinde İstanbul’un fethinin ilk şehitlerinin medfun bulunduğunu bilerek eğitimlerine başlamaları şüphesiz gezimizin en kıymetli anlarından biri oldu. Evet, belki grup olarak Şehitliği ziyaret edemedik ama anlatılanlarla fetih şehitlerimizin maneviyatını arkamızda hissetmiş olduk.
150 yıllık geçmişe dayanan köklü varlığıyla yerleşkesinde tarihi yapılarla birlikte mimari değerleri bir arada barındıran Boğaziçi Üniversitesi şüphesiz anlatmakla bitmez. Üniversite içerisindeki seyrimizin tamamlanmasıyla birlikte Rumelihisarı Kale Kapısı yolunu takip ederek ilerledik ve yürürken Hatıra Bey’den kale hakkında da bilgiler aldık. Sonbahar emarelerini hissettiğimiz bir manzara ve hafif akşam esintisi eşliğinde Rumelihisarı Mahallesi’nin güzel sokaklarını, evlerini inceleyerek Boğaziçi Konak’a doğru yöneldik.
Yaklaşık iki saatlik gezimizin ardından vakıf merkezimiz Boğaziçi Konak’a vardığımızda bahçemizde bizim için hazırlanan ikramlar eşliğinde sohbetimiz devam etti. Sohbetimize bu nokta da Boğaziçi Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Nafi Artemel Hocamız da dâhil oldu. İkram sonrasında seminer salonuna geçtiğimizde bu defa da Rumelihisarı ve Şehitlik Dergahı’nı Mehmet Nafi Artemel Hocamız’dan o tatlı ve kendine has üslubuyla dinlemek nasip oldu bizlere…
Mehmet Nafi Hocamız İstanbul’daki en eski Türk yerleşim yeri, mahallesi olan tarihi Rumelihisarı mahallesindeki kayaların üzerine oturtulan evlerin mimari harmonisine, İstanbul Boğazı’nın en çetrefilli, zor bölümüne inşa edilen Rumelihisarı Kalesi’nin yapılışına dikkatleri çekti önce… Tüm arkadaşlarımıza üniversitelerinin bulunduğu bu kıymetli mahalleyi inceleyerek gezmelerini tavsiye eden Mehmet Nafi Hocamız, mensubu olduğu İstanbul’un en eski ailelerinden biri olan Nafi Baba ailesini temsilen Şehitlik Dergahı’na, Şuheda Kuyusu’na ve Nafi Baba Tekkesi’ne dair önemli bilgiler verdi. Bu vesileyle Mehmet Nafi Artemel Hocamız’ın Şehitlik Dergahı’na ve Nafi Baba Tekkesi’ne önemli hizmetleri olan merhum pederi Âli Artemel ve yakın zamanda vefat eden validesi Boğaziçi Üniversitesi kurucuları arasında yer alan Prof. Dr. Süheyla Artemel’i rahmetle anıyoruz.
Kıymetli vakitlerini bizlere ayıran Güney Kampüs ve Rumelihisarı çevresini birlikte gezdiğimiz Boğaziçi Üniversitesi İİBF Fakülte Sekreteri Hatıra Şenkon Beyefendi ve eşsiz sohbetiyle içinde bulunduğumuz mekânların kıymetine vâkıf olmamız gerektiğini bir kez daha fark ettiren Boğaziçi Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Nafi Artemel Hocamıza şükranlarımızı sunuyoruz.
