Psikoloji Okumaları Başladı
“Psikoterapide 3 Kuram” başlığı altında Davranışçı Terapi, Bilişsel Terapi, Bilişsel Davranışçı Terapi ve Yöntemle İlgili Temel Tartışmaların konu olacağı Psikoloji Okumaları’nın ilk oturumu gerçekleşti.
27 Mart Cuma günü Zehra Ağır (Psikoloji’09) moderatörlüğünde düzenlenen oturumda, psikolojide Davranışçılık ekolü ve Davranışçı Terapi yaklaşımını ele aldık.
Zehra Ağır kimdir ve vakfımız bünyesinde böyle bir okumaya niçin ihtiyaç duyulmuştur sorularının cevabıyla programımız, çeşitli alanlardan psikolojiye ilgi duyan katılımcıların tanışmasıyla devam etti.
Öncelikle Modern Psikoloji Tarihi kitabından Davranışçılık hareketinin oluşumu ve günümüzde davranışçılığın konumu ile ilgili Zehra Ağır’ın konuşmasını dinleyen katılımcılar, Psikolojik Danışma, Psikoterapi Kuram ve Uygulamaları kitabında yer alan örnek vaka üzerinden programa aktif katılım gösterdi.
Zehra Ağır, Modern Psikoloji Tarihi kitabı üzerinden başladığı konuşmasında, davranışçılık hareketini üç aşamaya ayırarak anlattı. İlk aşamada birbirleriyle aynı dönemde, hayvanlar üzerinde benzer çalışmalar yapan Thorndike ve Pavlov’un davranışçılığın ortaya çıkışındaki etkilerinden bahsetti. Konuşmada, hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarla başlayan davranışçılık hareketini insanlar üzerinde devam ettiren ve böylece davranışçılığı bir ekol haline getiren Watson’un çalışmalarının önemi üzerinde duruldu. İkinci aşama olan yeni-davranışçılıkta Tulman, Guthrie, Hull ve özellikle Skinner’ın çalışmalarının radikal bir davranışçı hareket oluşumundaki etkisinden bahseden Zehra Ağır, Bandura ve Rotter’in sosyal öğrenme teorileriyle bilişsel bir boyut kazanan davranışçılık hareketinin üçüncü aşamasını da anlatarak davranışçılık hakkında kısa bir bilgilendirme yapmış oldu.
Dinleyicilerin aktif katılımıyla Psikolojik Danışma, Psikoterapi Kuram ve Uygulamaları kitabındaki Stan vakası davranışçı perspektiften ele alındı. Davranışçı terapi uygulamasında danışanın rolleri ve terapi yöntemleri ile ilgili çeşitli fikirler öne sürüldü. Stan vakası üzerinden davranışçılık ekolünün artı ve eksi yönleri tartışıldı. Bilinç ve ruhu yok sayan davranışçı açıklamalar ile vakaya süregelen bir çözüm öneremeyen dinleyicilere, günümüzde niçin sadece davranışçı değil de bilişsel davranışçı terapi yöntemlerinin önemsendiğine dikkat çekildi.
Son olarak davranışçı terapi yöntemlerinin ülkemizde uygulanabilirliği üzerinde konuşularak program sonlandırıldı.