4. Kadın Girişimcilik Toplantımızda Mutlu Alkan bizlerleydi.

Vakfımız, bu ay da girdikleri sektörlerde büyüyen genç kadın girişimcilerin başarı hikâyelerini dinlemeye Malkan Makine Genel Müdür Yardımcısı Mutlu Alkan Kütüklüoğlu ile devam etti. 13 Aralık Pazar günü yağmurun sokakları sele çeviren baskınına ve havanın iliklere işleyen soğuğuna rağmen yine salon dinleyicilerle doldu ve bu güzel kalabalık hepimizin içini ısıttı. Kadın Girişimcilik Toplantılarımızın dördüncüsü Kadın Girişimcilik Çalışma Grubu Koordinatörümüz Sn. Fatma Genç Ünay Hanım’ın Sn. Mutlu Alkan Hanım’ı selamlamasının ardından başladı. 

 

İngilizce öğrenmeye başlayalı henüz üç ay olmasına rağmen babasına mütercimlik yapmak üzere Almanya’da bir fuara giderek ilk kez 12 yaşında iş hayatına atılmış oldu.  İlk olarak babasının şirketinde yurtdışına gönderilecek olan katalogları çevirdi.
İşler gittikçe büyüdüğünden 80’lerde fabrika daha büyük bir yere taşındı ve ortaklar alındı ancak ortakların vizyonu ile babasının vizyonu uyuşmadığından bir takım sorunlar çıktı. Liseden mezun olduğu gün bu ayrılık olayları patlak verdiği için üniversite ve kariyer planları bir anda değişti. İlk tercihine Boğaziçi Üniversitesi Mütercim Tercümanlık, ikincisine ise İşletme Bölümünü yazmıştı. Mütercim tercümanlık bölümünü kazanarak, o bölümdeki ilk başörtülü bayan oldu.

Babayla çalışmanın çok ayrı bir fenomen olduğu vurgusunu yaparak ne kadar zor olduğuna dikkat çekti. Kız çocuğunun başarılı olduğunu görmenin güzel bir şey olduğunu ancak babaların bilinçaltında buna rağmen üç noktalar oluştuğunu belirtti. İşe başladığında İMÇ’deki iş yerlerinde çalışan tek bayan olduğunu ve oradaki esnafın dükkânlarından çıkıp şaşkınlıkla kendisine baktıklarını anlattı.
Şu anda 76 ülkeye ihracat yaptıklarını anlatırken kendi eline verilen hazır bir şirket olduğunu ancak bu hali hazırdaki şirketi devam ettirip en tepede kalmasını sağlamanın kurmasından çok daha zor olduğunu ifade etti. 

Dünya piyasasında çok saygın bir konumda olan şirketinin en büyük rakiplerinin Almanlar ve İtalyanlar olduğunu söyledi ve sadece Türkiye’de değil dünyada da kadınların sektörde çok az yer aldığının altını çizdi. Ülkemizde toplam nüfusun %52 sini kadınların oluşturduğu ve bu oranın da sadece %25 inin çalışıyor olmasının utanç vesilesi olduğunu söyledi.

Sektörle ilgili hemen her fuara katıldığını ve zamanında makinelerle ilgili en küçüğünden en büyüğüne her işi yaptığı, gerektiğinde tamir de ettiğini söyledi. İş hayatının disiplinsizliği affetmeyeceğinin üzerini çizerek başarısının buna borçlu olduğunu ima etti. 1998 yılında işe başladığı andan kızının doğduğu 2005 yılına kadar işe bir gün bile geç gitmediğini, zira işçilerden erken gelip, onlardan sonra işten ayrıldığını belirtti. Her şeyi psikopat derecesinde kontrol eden bir insan olduğunu, şirkete gelen her maili-ki bu günde yaklaşık bin maile tekabül ediyor- her gün muhakkak okuyarak cevapladığını, gerekli yönlendirmeleri yaptığını söyledi. Bu kadar işi kolaylaştırmak adına hızlı okuma kursuna gittiğini ve on parmak klavye kullandığını aktardı. İş hayatını bu kadar başarıyla yürütürken aile hayatının ne düzlemde gittiği sorularına şu şekilde cevap verdi: “Hiranur (kızı) 3,5 yaşına gelene kadar benim gittiğin her toplantıya, iş yemeğine vs. onu da hep yanımda götürdüm. Dünyanın bütün fuarlarında o da benimle gezdi. Makinelerin tozunu bile alıyor.Önemli olan ihmal etmemektir” Kızının okul çıkış saatinde muhakkak evinde kızını karşıladığını ve ne işi varsa okul saatinden sonra Hiranur’la birlikte gittiğini anlattı. Yapılan her işte kendinize uygun bir çalışma ortamı oluşturulması gerektiğini belirtti.  Önemli olanın ne yapıyorsan onu en iyi şekilde yapıyor olmak olduğunu ve ilerleyen ve değişen şartlara uyum sağlamak gerektiğini söyledi. Bu sayede ciddi bir iş toplantısına dahi kızınızı da rahatlıkla götürebileceğinizi ve insanlar çalışma koşulunun ne olduğunu bildikleri ve işini de iyi yaptığı için kesinlikle bu durumu kabul ettiklerini aktardı.


Prensipli bir iş hayatına sahip olan Mutlu Hanım, iş yerindeki kurallarından birinin de yapılacak işin yazılması, yazılan işin de yapılması prensibi olduğunu vurguladı.

Piyasada artık talebin az, üreticinin çok fazla olmasından dolayı alış-veriş sonrası ve öncesi kurulan ilişkilerin daha sonraki ortaklıklar için belirleyici olduğunu söyledi. Diğer bir iş prensibinin de telefonunun 7/24 açık olmasıdır, dedi. Gece saat 3.30 da Kamboçya’dan bozulan bir makine için bir müşteri aradığında rahatlıkla kendisine ulaşması gerektiğini, bunun rakipleri arasında kendilerinin tercih edilme sebebi olduğunu belirtti.

İş hayatı ve aile arasında kadınların yaşadığı zorluklardan bahsederken çok güzel bir noktaya dikkat çekti: “Eğer ki peygamberinizin eşi de tüccarsa ve eşiniz de bunu biliyorsa çok da bir şey dayatamaz kimse size.” Ayrıca kadının kadın düşmanı olmasından vazgeçmesiyle daha iyi yerlere gelebileceklerini söyledi.

Dinleyici hanımların sorularına cevap verdikten sonra moderatör Fatma Hanım’ın Mutlu Alkan’a hediye vermesinin ardından toplantıya son verildi.

Esma Bendez

Fled’10

Platformunuzu seçin ve paylaşın.