8’inci Kadın Girişimcilik Toplantımızda ‘Muhafazakâr Kadının Moda Algısı’ nı konuştuk.
Geçen yıl Sn. Fatma Genç Ünay tarafından projelendirilen Kadın Girişimcilik Programımız Fatma Hanımın moderatörlüğünde 8. toplantısını yaptı.
Vakfımız camiası tarafından ilgiyle takip edilen Kadın Girişimcilik Toplantıları, iş dünyasının farklı sektörlerinden birçok güzide girişimci kadını misafir ederek tecrübelerini seçkin konuklarımızla paylaşmalarını sağladı.
8. Kadın Girişimcilik Toplantımız da ‘Modernizm, Kadın ve Moda, Modernleşme Sürecinde Moda-Örtünme İlişkisi, Moda ve Tüketim Kültürü, Türkiye’de Moda Endüstrisi’ gibi pek çok konuyu ‘Muhafazakâr Kadının Moda Algısı’ başlığı altında girişimci konuklarımız ve dinleyicilerimizle tartışma ve çözüm üretme platformunda ele alınmasını sağladı.
3 Ekim Pazar günü düzenlenen yeni dönemin ilk toplantısı yağışa rağmen muhteşem bir ilgiyle karşılandı. Toplantımızı moda-tekstil sektöründe Doğu ve Batı’nın sentezini yakalamayı kendisine ilke edinen Minay markasının girişimci ismi Ayşe Karlıtekin ve kız kardeşi Mine Üstek’in katılımıyla gerçekleştirdik.
4 çocuk annesi olan Sn. Ayşe Karlıtekin, butiğinii, Müslüman bayanların kıyafet konusundaki hassasiyetlerini göz önüne alarak işletmekte ve kendi hayatındaki tercihleri, müşterilere yansıtmaya çalışmakta. ”Giyim kuşamımızla Müslüman kimliğimizi yansıtmalıyız” diyen Ayşe Hanım, moda veya para kazanmak uğruna Müslüman bayanların tercihlerine uymayacak kıyafetleri satmaya çalışmanın büyük bir vebal olduğunu söyledi ve bu yüzden oldukça titiz çalıştığını ve bazen gerekirse müşteriyi bir ürünü alıp almama konusunda da uyardığını sözlerine ekledi.
Sn. Ayşe Karlıtekin ve Mine Ütsek ile yapılan bu toplantımız, özellikle günümüz Müslüman kadınlarının giyim kuşamının nasıl olması gerektiği veya bir ürüne ne kadar para verebileceği, ne kadarının israfa yol açacağı gibi birçok ince çizgiyi barındıran ve kafasını çokça meşgul eden sorulara bir butik sahibi olarak satıcı gözünden ve aynı zamanda Müslüman bir kadın gözünden değerlendirmeleri ve misafirlerin interaktif katılımlarıyla bu konunun ne kadar önemli olduğunu gösterdi.
Aynı zamanda Sn. Ayşe Karlıtekin’in hem toptancılarla hem de müşterilerle bizzat ilgileniyor olması ise konuyu tecrübeleriyle birlikte değerlendirmemize olanak sağladı.
Tüketim alışkanlıklarımızdan, israf boyutuna; işin ticaret boyutundan nasıl göründüğüden dini hassasiyetlerimizle ne kadar uyuşup uyuşmadığına kadar birçok konuyu tartışma ve değerlendirme imkânı sağlayan toplantımız, Ayşe Karlıtekin’in ve Mine Üstek’in kendi hayatlarından paylaştıkları anılar, hikayeler ve tecrübelerle renklendi.
Son olarak Sn. Ayşe Karlıtekin, iş hayatının yanında kişisel ve aile hayatından bahsetti ve bunları nasıl bir senkronizasyonla idare ettiğini, maneviyatından taviz vermeden moda-tekstil sektöründe nasıl tutunduğunu anlattı.
Ancak içinde bulunduğu sektörün en büyük handikapının ise istemeden de olsa insanların dış görünüşüne dikkat etmek olduğunu söyledi ve sözlerini önemli olanın kişinin tüketim çılgını olup israfa kaçmadan hem güzel hem de emredilen çerçeve dâhilinde uygun dengeyi tutturabilmesi diyerek sözlerini tamamladı.
Toplantının sonunda moderatörümüz, “Allah’ım Beni sen giydirdin. Sana hamd olsun. Sen’den onun hayrını ve ne için yapılmışsa onun hayrını isterim. Onun şerrinden ve ne için yapılmışsa onun şerrinden Sana sığınırım.” hadisini konuklarımızla paylaşarak hem ‘Moda üreticileri’ hem de ‘Moda tüketicileri’ için giyim kuşama yönelik vicdani düzenlemeleri kendi içimizde oluşturmamız gerektiğini hayat felsefemiz ve inancımız gereği giyimimizin üstünlük ve kibre iten bir araç olarak kullanılmaması gerektiğini ve hatta giyimimizin mütevazı kalıplarla lüksten ve ihtişamdan uzak olmasının önemini belirterek bu bağlamda Moda-Tekstil sektörleri içerisinden özellikle Moda sektörünün özenle ve hassasiyetle ele alınması gerektiğini belirtti.
Toplantının sonunda mensubumuz Sn. İffet Polat tarafından Sn. Ayşe Karlıtekin ve Sn Mine Üstek’e vakfımızın hediyesi takdim edildi.
Nihal Bereket
MIS-4