Eğitimde Kariyer’i Konuştuk
Kariyer ve İnsan Kaynakları Merkezimiz’in düzenlediği, Profesyonel Kariyer Sohbetleri’nde 13 Aralık Perşembe akşamı, “Eğitimde Kariyer” konusu ele alındı.
Eğitim Fakültesi öğrencisi veya mezunu olan arkadaşlarımızı, eğitim alanında kariyer yapmış değerli isimlerle buluşturmayı amaçladığımız programımızda, Birey Dersanesi ve Dergisi kurucusu Semih Abacı (Fizik Öğretmenliği 88’), İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Eğitim Bilimleri Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hanifi Parlar ve Beykoz Soğuksu İlköğretim Okulu Rehberlik Öğretmeni Meryem Betül Karakeçe’yi (PDR 07 ‘) ağırladık.
Arkadaşlarımızdan Matematik Öğretmenliği 4. Sınıf öğrencisi Zehra Emine Ünal moderatörlüğünde gerçekleşen programda ilk olarak konuklarımız kısaca kendilerini tanıttılar.
Semih Abacı, Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nin ilk mezunlarındandır. 1988 yılında Fizik Öğretmenliği bölümünden mezun olduktan sonra hızlıca mesleğe giriş yapmış. 1996 yılına kadar çeşitli özel kurumlar ve vakıf kurumlarında çalıştıktan sonra, kendi eğitim modelini oluşturmak üzere teşebbüste bulunmuş ve Birey Dersanesi’ni kurmuş.
Yrd. Doç. Dr. Hanifi Parlar, Marmara Üniversitesi İngilizce Biyoloji bölümünden mezun olduktan sonra, çeşitli özel okullarda bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra, müdür yardımcılığı ve müdürlük gibi idari görevlerde bulunur. Bunun yanı sıra Sosyal Bilimler alanında akademik çalışmalar da yapan Dr. Parlar, hali hazırda İstanbul Ticaret Üniversitesi Strateji Geliştirme Dairesi Başkanıdır.
Meryem Betül Karakeçe ise, 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Psilolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünden mezun olduktan sonra özel kurumlarda engelli öğrencilere öğretmenlik yapmış. Şu an Beykoz Soğuksu İlköğretim Okulu’nda Rehberlik Öğretmeni olarak görev yapmaktadır.
Konuklarımız daha sonra mesleğe ilk başladıklarında neler yaşadıklarını ve ilerleyen zamanlarda edindikleri tecrübeler ışığında tavsiyelerini bizlerle paylaştılar.
Semih Abacı, bilinçli olarak tercih yapıp kazandığı eğitim fakültesinde daha öğrenciyken çocuklar için kitapçıklar hazırlamış. Çok aktif bir yaşamı olan Abacı, bu aktifliğin kendisine fırsat olarak geri döndüğünü belirtti. İnsanlarla, özellikle de öğrencilerle beraber olmaktan hoşlandığı için, mezuniyet sonrası doğrudan öğretmenliğe başlayan Semih Bey 1988-1996 yılları arasında özel kurumlarda mesleğini icra ettikten sonra, kendi eğitim modelini oluşturmak için Birey Dersanesi’ni kurar. Kısıtlı imkânlarla dersanecilik ve dergi yayıncılığı yapan Abacı, 10 kişilik sınıflarda butik dersaneciliği ilk hayata geçirenlerden biri olmuş. Hangi meslekte olursa olsun yapabileceğimizin en iyisini ortaya koymanın gerekliliğine işaret eden Semih Bey, değişik bir şeyler üretme isteği ile pek çok kapının açılacağını söyledi. Farklılık ortaya koymanın önemine değinen Abacı, bunun beraberinde başarılı bir kariyeri getireceğini ifade etti. “Sağlam ve ayakları yere basan proje oluşturulmalı” diyen Semih Abacı, internet çağında yaşadığımız günümüz koşullarına göre farklı öğrenme modelleri geliştirilebileceğini belirtti. Ayrıca korkmadan, müteşebbis bir ruhla hareket edilmesini de tavsiye etti.
Dr. Hanifi Parlar ise, eğitim hayatında aldığı bilgilerin meslek hayatına geçtiğinde, burada karşılaştıklarına uymadığını görmüş. “Kitap hayata uymuyor” diyen Parlar, mesleğe başlamadan önce sosyal etkinlikler ve organizasyonlarda bulunmanın önemli olduğunu vurguladı. Kişisel analizin çok iyi yapılması gerektiğini söyleyen Hanifi Bey, kedimize dürüst olmanın gerekliliğine işaret etti. Öğretmenliği “Sevgi+Bilgi+Coşku=Öğretmenlik” şeklinde formüle ettiğini anlatan Hanifi Bey, üretken, yenilikçi, iletişim ve işbirliği becerisi yüksek, analitik düşünebilen, teknolojiyi takip eden, yabancı dili kuvvetli olanların farklı bir öğretmen tipi ortaya çıkaracağını söyledi. Ayrıca, öğretmen olmayıp bu işin teorisyeni olmak isteyenlerin akademik hayatı seçebileceğini söyleyen Parlar, sayıları artan üniversitelerin akademik personele ihtiyaç duymasının yeni yetişen nesil için önemli bir imkân oluşturduğuna vurgu yaptı. İç motivasyonumuzu sağlayacak unsurun inacımız olduğunun da altını çizen Hanifi Bey, “Manevi yönümüzü unutmadan,hangi konuyu seviyorsanız o konu üzerinde uzmanlaşın, sistemli çalışın, rekabetçi ve rekabete hazır olun” şeklinde katılımcılara tavsiyelerde bulundu.
Meryem Betül Karakeçe ise eğitim hayatını bitirip engellilere eğitim veren özel bir kurumda çalışmaya başlar. Ancak görür ki teoride öğrendikleri pratiğe uymuyor. Rehberlik öğretmeni olan Karakeçe, velilerin, çok büyük beklenti içinde bulunduklarını ve rehber öğretmenin elinde sihirli bir değnek olduğu algısı içinde olduklarını fark eder. Daha sonra devlet okulunda meslek hayatına devam eden Karakeçe, birbirinden çok farklı meslektaş, veli ve öğrenciyle muhatap olunduğunu, herkesi sevmeyi öğrenebilenlerin öğretmenlik mesleğinde başarılı olabileceğini söyledi. Öğretmenliğin özveri isteyen bir meslek olduğunu belirten Meryem Betül Hanım, gerçekten severek, samimiyetle yapabilecek olanlara bu alanı seçmelerini tavsiye etti.
Sıcak bir sohbet havasında gerçekleşen program, konuklarımızın katılımcılardan gelen soruları yanıtlamasının ardından sona erdi.