Boğaziçi Konak’ta Ramazan’ın bereketini paylaştık

Geleneksel İftarda büyük ailemizle birlikte Ramazan’ın bereketini paylaştık. Mezunlar İftarımıza Boğaziçi Üniversitesi mezunlarının, mezun ailelerinin ve halen Boğaziçi Üniversitesi’nde tahsil gören öğrencilerin yoğun iştiraki gözlendi.

Konak’ta geçtiğimiz yıl düzenlenen iftarda teyit kaynaklı sıkıntılarımız olmuş; 250 kişinin katılım bildirdiği iftar programı için 600 kişilik hazırlık yapmamıza rağmen 800 kişi iştirak etmişti. Önceki sene olduğu gibi bu yıl da Boğaziçi Konak’ta 15. Geleneksel Mezunlar İftarı için hazırlıklar günler öncesinden başladı. Konak’ta 1.100 kişiye hizmet edecek şekilde gerekti tüm çalışmalar yapıldı.

Arkadaşlarımız teyitlerini vakitlice ileterek iftar hazırlıkları noktasında bizlere rehberlik etti. İftar programımıza mezun, mezun aile bireyleri ve öğrenci olmak üzere toplam 970 kişilik bir katılım gerçekleşti.

Ramazanın bereketi ve sevinci sekiz dönümlük bahçe içerisine kurulan iftar sofralarının arasında dolaşarak gönüllerden içerilere doğru yol buldu.

İftardan epey önce Boğaziçi Konak’ın boğaz esintileriyle dolu ferah havasını teneffüs etmek üzere gelen arkadaşlarımızla iftar vaktine kadar hasbihâl ettik; hasret giderdik.

Maksat, her zamanki gibi halleşmekti; gönüller sohbet için bahane arıyordu.

İftara 130 kadar çocuk da gelmişti. Küçük çocuklar için iftar öncesinde hazırlanan menüler ikram edildi.

Ardından çocuklar seminer salonumuzda kurulan Karagöz gölge oyunu sahnesinde hoş vakitler geçirdi. Minik yürekler, Hasan Hüseyin Karabağ Usta’nın yorumuyla Hacivat ile Karagöz’ün; neşe ile hikmetin harmanlandığı hayal perdesinde ufukların ötesine kanatlandı.

Bazı çocuklar Konak bahçesinde arkadaşlarıyla oyunlar oynadı, ardından pamuk şekerlerin tadına bakıldı.

İftar saati öncesinde BÜ öğrencilerinden Etiler Camii Müezzini Şuayp Akıncı arkadaşımızın Davudi sesiyle tilavet ettiği aşr-ı şerifleri tefekkür ettik. Korkmaz’ın okuduğu akşam ezanı iftar vaktinin geldiğini habercisiydi.

Konak bahçesinde uç uca eklenen masalarda iftar boyunca arkadaşlarımızla hasbıhal ettik; eski ve eskimeyen hatıraları yâd ettik.

İftar sonrasında, değerlendirmemiz gereken 40 dakikalık bir vaktimiz daha vardı. Çay molası, namaz, sohbet derken Boğaziçi Konak’ın Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne hâkim bir tepesinde hazırlanan program mahalline geçtik.

Mütevelli Heyeti Üyemiz Hüseyin Keskin’in dillendirdiği ilahiler ve musiki eserleri programın renkli geçeceğini haber veriyordu.

Sohbet programının düzenleneceği mahalde sahne, büyük bir beyaz perdenin hemen önünde hazırlanmıştı.

Sahnenin önünde Hisar Kampus ek binasına kadar uzanan geniş alana yüzlerce sandalye yerleştirilmişti. Perdeye vakfımızın geride kalan 14 iftar programından onlarca fotoğraf karesi yansıdı.

Fotoğraflar bizi maziye; Mecidiyeköy’e, Müsiad’ın konferans salonuna, Boğaziçi Pansiyon’a ve Süleymaniye’ye Ensar Vakfı salonlarına götürdü. Fotoğraflarda eski Ramazanların eskimeyen, eksilmeyen bereketi ve neşesi “net” bir şekilde perdeye yansıdı. Fotoğraf karelerine, dost çehrelerle, aşina yüzlerle, vakıf insanlarla, öğrencilerle, mezunlarla, ailelerle ve çocuklarlarla birlikte Ramazan’ın safveti de yansımıştı.

Programın moderatörü vakıf programlarımızın tanıdık simalarından, sözün ustası Abdülkadir Karagöz’dü. Karagöz, Vakıf Başkanımız Tuncay Dinç, Başkan Vekillerimiz Halim Sırçancı ve Haluk Dortluoğlu ile birlikte söz almak isteyen herkese söz verdi.

Konuşmalarla öğrencilik yıllarımıza ve eski Ramazanlara dair paragraflar açıldı.

Sohbetin odak noktasında eski iftarlardaki mutluluk, Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrencilik yıllarından hatıralar, Boğaziçi Konak’la birlikte üzerimize düşen sorumluluğun büyüklüğü, Ramazanın bereketi; kuşatıcılığı ile her halükârda birlik ve beraberliğin önemi vardı.

Malumdur. Güzel şeyler çabuk biter. Mutluluk paylaşıldıkça çoğalır. İnsan ömrü misali saatleri sayılı olan Geleneksel Mezunlar İftarımız da göz açıp kapayıncaya kadar geçiverdi.

Büyük ailemiz yine hep birlikte bir iftar vesilesiyle daha mutluluğu, huzuru ve Boğaziçi Konak’ın sükûnetini paylaştı.

Program sonunda evlerimizin yoluna revan olduğumuzda hatıralarımızda 3-4 saatlik iftar birlikteliğinin hazzı; Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün ışıltısı ve yüzlerdeki tebessümün rengi kaldı.

Haber: İbrahim Ethem Gören Fotoğraflar: Bahadır Sezegen

Platformunuzu seçin ve paylaşın.