Kudüs’ü İstanbul’da Bulduk…
Altı asırdır üç semavi dinin en önemli kutsallarını içinde barındıran ve Haliç sahil yolu ile Fatih’teki Fevzi Paşa Caddesi’nin arasında kalan yaklaşık 2 kilometrekarelik coğrafyaya sıkışmış, üç zengin kültüre ev sahipliği yapan İstanbul’daki küçük Kudüs’ünü öğrenci ve mezunlarla birlikte 29 Ekim Cumartesi günü keşfe çıktık.
Mesnevihane Camii’yle, İsmail Ağa Kur’an Kursuyla ve Yavuz Selim Camii’yle Müslümanların Fatih’i; Meryam Ana Ayazması, Patrikhanesiyle, Demir Kilisesiyle Ortodoksların Fener’i; ve Ahrida ile Yanbol Sinagoglarıyla Yahudilerin Balat’ı…
Daha pek çok mimari değeri ve zenginliği içinde muhafaza eden, ancak zamana direnmekten vazgeçmiş, kaybolmaya yüz tutmuş bir kültürün de izlerini taşıyan bir bölgeydi ziyaret ettiğimiz yerler. Edirnekapı’da İstanbul’un 6. tepesinden, yani Mimar Sinan’ın en aydınlık camii Mihrimah Sultan Camii’nden başlayarak Yavuz Selim Camii’nin bulunduğu 5. tepeye uzanan ve son olarak 4. tepeye konuşlanmış Fatih Camii’yle noktalanan gezimizi, Siirt Pazarı’nda Siirt’in yöresel lezzeti olan Büryan Kebabı ve Sur tatlısıyla tatlandırdık.
Bu tepeler arasında kalan güzergah boyunca “Sanki bir ibadet yeri değil de, sadece temaşa zevki için inşa edilmiş nadide bir mücevher gibidir…” diye tabir edilen Kariye Müzesi’nin fresk ve mozaiklerinde tasvir edilen Hz. İsa ve Hz. Meryem’in hikâyelerini izlemekten, Peygamberin Süt Kardeşi Ebu Şeybetel Hudri’nin sur duvarları arasında adeta gizlenmiş türbesi ve haziresini keşfetmeye; Ortodoks bir kilisenin çatısı altında muhafaza edilen Meryem Ana Ayazması’nda Ortodoks Kiliseleri üzerine kısa bir ders almaktan, Hz. Cabir Camii içinde mihrabın yanı başında duran 1500 hadisi aktardığı rivayet edilen Hz. Cabir’in makamını ziyaret etmeye; Fatih Camii duvarlarına işlenmiş duvar saatinin işleyişini çözmekten, Fener Rum Patrikhanesi’nin açılmayan kapısının hikâyesini dillendirmeye kadar İstanbul’un bu unutulmuş bölgesi ve hikâyeleri ile ilgili bir farkındalık oluşturmaya çalıştık…
Yine bir başka gezide, bambaşka mekanlarda buluşmak dileğiyle…